Şehirleri kafeleriyle severim.
Yazılarımı yazdığım, bir yandan laflayıp bir yandan bir şeyler atıştırdığım ve saatlerce otursam da sıkılmadığım kafeleriyle...
Mesela İzmir...
Bu şehre gittiğimde ilk iş olarak kendimi Kordon'a attığımı falan sanıyorsanız, yanılırsınız.
Hayır! Özlemini çektiğim ve gidince ilk yaptığım ya Alsancak veya Bostanlı'daki Sir Winston Tea House'da bir masaya kurulmaktır.
Alsancak'ta dışarda sabah kahvaltısı yaparım; öğlen saati gelince dostlarla buluşurum.
Bostanlı'ya ise genellikle ikindi vakitlerinde gider, yazımı yazarım.
Hani sık sık "marka olmak"tan dem vurulur ya...
Bence bu kafe zinciri İzmir'in son dönemde öne çıkmış tek ve gerçek markasıdır!
İşte bu Sir Winston artık İstanbul'da! Akaretler'de çok sevimli bir şube açtılar.
İstanbul'da yaşayan İzmirlilerin ve İzmir'i sevenlerin dikkatine sunarım!