Baktım, suyunu cam şişeden içmeye başlamış.
Şimdilik uygun bir şişe bulamamış, zeytinyağı damlalığına benzer bir şeyle idare ediyor.
Ama yakında çok şık bir şişesi olacakmış!
Bazen saflığım tutuyor ya...
"Plastik şişe ekolojik açıdan zararlı, doğada kaybolmuyor, bu kötülüğe hiç değilse benim katkım olmasın diye düşünmen güzel" diyorum.
Cevap hızla geliyor; "yoo, bu sağlığım için!"
Doğru ya, geçen gün de dikkatimi çekmişti.
Bağdat Caddesi civarındaki sokaklarda ve sahil yolunda yürürken birden çantasından plastik su şişesini çıkarıp kafasına diken hanımların bazıları küçük cam şişeler taşımaya başladılar.
***
Farkında mısınız;
"sağlıklı yaşam kültürü" denilen şey giderek tuhaf bir hal almaya başladı.
Biliyoruz ki, insan sağlığını doğrudan etkileyen
ekolojik sorunlar kitleleri etkileyen devasa sorunlar.
Gerçek bir çözüm de ancak o büyüklükte olabilir.
Ya da bu sorunları dışarıda bırakan
"küçük vahalar" (komünler, köyler, vd.) kurarak
"kaçılabilir!"
Bir de
"sağlıklı yaşam kültürü" var!
O da sanki bir zamanların
"halk denize hücum edince vatandaş denize giremedi" ayrımındaki gibi ikiye ayrılıyor!
Vatandaşlara şık sağlık tedbirleri ve özel destek ürünleri öneriliyor; selenyumlar, Omega-
3'ler falan filan.
Halk için de sık sık tv'lere çıkan uzmanlığı kuşkulu birtakım insanlar
kocakarı ilaçları ve ot çayları öneriyor!
Anlayacağınız...
Tuzu kuru seçkinler bir yanda,
tehlikeli hurafelerden medet uman kitleler öte yanda durumu!..
***
Dün okudum.
Çok değerli sağlık habercimiz
Esra Tüzün anti-aging konferanslarının ünlü ismi
Prof. Dr. Michael Klentze'yle konuşmuş...
Hiç şaşırmıyorum,
o da cam şişeden içiyormuş suyunu! (Hani fikir olsun diye soruyorum; kitlesel olarak plastik şişenin bırakılıp cama geçilmesinin ekonomik maliyetini düşündünüz mü?)
Mutlaka doğal yolla tutulmuş balık yiyin, diyor. (Bulursak, yiyeceğiz tabii.)
Kırmızı et tüketecekseniz, doğal otlarla beslenmiş hayvanların etlerini tercih edin, diye de uyarıyor. (Düşünsenize, bizde mera kalmadı, çiftlik hayvancılığının bile durumu tehlikede; üretim sürekli geriliyor!)
Ha! Bir de ünlü uzmanımız her sabah altı yumurtanın sadece akını yiyormuş!
Maşallah mı, demeli; "o yumurta akındaki maddeleri başka yollarla da elde edebilirdin, bu kadar israfa gerek yok" mu demeli, bilemiyorum.