Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bu lig iyi başladı

Haftanın iz bırakanı
Futbolun gündemi belli oluyor aslında. Bir derbi haftasında derbi konuşuluyor. Hayır değil aslında. Bazen bir hareket, bazen bir laf akılda kalıyor. Benim için haftanın iz bırakan olayı Querasma'nın gol attıktan sonraki sevinç hareketi olabilirdi ama olmadı.

Bu hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor - Beşiktaş'ı, Bursaspor - Galatasaray'ı, Trabzonspor ise Fenerbahçe'yi yendi. Fakat, bütün futbol yorumlarına baktım. Herkes hala Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe üzerinden düşünerek ligin kötü başladığını söylüyor. Türkiye'deki futbol anlayışı çok ilginç. Şimdi sadece şunu vurgulamak istiyorum. Hatta kulakları çınlasın. Mustafa Hoca (Denizli) bile Şansal ağabeyin "Lig nasıl başladı?" sorusuna ,"Ee, tabi biraz zayıf başladı. Çünkü biliyorsun, 3 büyükler 6.-7. haftayı hedeflerler" dedi. Peki, bu lig Trabzonspor, Sivasspor, Bursaspor, Kayserispor için başlamadı mı? Onlar açısından baktığımız zaman bu lig iyi başlamadı mı? Bu lig iyi başladı. Fenerbahçeli olabilirsin, Galatasaraylı olabilirsin, Beşiktaşlı olabilirsin. Ama bu algı neyin nesi? Futbol takır takır oynanıyor.

Stoch'un gol pası
Bazen bir futbolcu teknik direktörüne oyun planı veya oyun anlayışı konusunda ders verir. İki pas da gol oldu. Net söyleyeyim. Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin oynadığı bu futbola inanmaz. Ama Trabzonspor'a attığı bu gol çok da katılmadığı, inanmadığı futbolun aslında ne kadar etkili olacağının çok iyi bir örneğiydi. Fenerbahçe, Trabzonspor karşısında az çok zorlanacağını bilmesine rağmen ilk yarıda iki santrafor ve kalabalık orta saha ile çıktı. Bunlarla hiçbir iş yapamadı. Ama Stoch nasıl iş yapılabileceğini teknik direktörü Aykut'a gösterdi. Futbol içindeki katı inançlar teknik direktörler için de geçerli. Takımın Barcelona değilse, mutlak Barcelona gibi oynatmaya kalkarsan hayal kırıklığına uğrarsın.

"Stoch girdi oyunun şekli değişti. Fenerbahçe canlılık kazandı" diyorlar. Çünkü Fenerbahçe, altından kalkamayacağı bir futbol tarzını oynamaya çalışmaktan vazgeçti. Stoch'un değiştirdiği şey buydu aslında.

Trabzonspor bu senenin flaş takımı
Bordo-mavili ekip bu sezonun flaş takımı olacak diyordum. Henüz hazır olmamasına rağmen doğru düşünüyormuşum. Bu maçta onu gördüm. Özellikle golün çıkmadığı dakikalarda Trabzonspor'u çok beğendim. O Trabzonspor çok başarılıydı. Cumartesi günü Beşiktaş maçında Schuster, Pazar günü Galatasaray maçında Rijkaard, oyunu bir türlü değiştiremediler. Oyuna bir türlü müdahale edemediler. Fakat Şenol Güneş galip durumdayken bile oyunun şeklini değiştirecek müdahalede bulundu.

Maçın yıldızı Mahmut
Beşiktaş bu maçta öyle yerden yere vurulacak bir futbol oynamadı. Bana göre bu karşılaşmanın yıldızı İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da forma giyen Mahmut idi. Belediyespor'daki Mahmut'a hiç dikkat etmiyoruz. Hâlbuki bence Mahmut karşılaşmanın en iyi futbolcusuydu. 90 dakika takır takır , oyun disiplininden hiç kopmadan oynadı. böyle oynayana şapka çıkartılır.

Rijkaard gider, İmparator gelir
Böyle giderse ya Adnan Sezgin gidecek ya da Rijkaard gidecek. Bu gidiş, gidiş değil Galatasaray'da. Galatasaray taraftarı artık her şeyin farkında. Adnan Sezgin'in gitmesini istemek, aslında Futbol Şubesi yönetimini ve transfer politikasını eleştirmek demek. Galatasaray taraftarı neyi yanlış bulduğunu net olarak söylüyor. Futbol Şubesi yönetimi ve transfer politikasını beğenmediğini söylüyor. Bu yanlışın sorumlusu Adnan Sezgin. Ama yarın bir gün bunun sorumlusu Adnan Polat olur. Adnan Sezgin ve Adnan Polat bunun faturasını kime ödetir? Tabii ki de teknik direktör Rijkaard'a.

Galatasaray'da sular durulmuyor. Soyunma odasında "İmparator geliyor" konuşmaları yapılıyor. Terim de "Hayırlısı ise" diyor.

Bu yazı "Üç Korner bir penaltı" programından alıntıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA