Ne diyordu CHP'nin yeni "beyni" ve Parti Meclisi üyesi Prof. Sencer Ayata?
"Zaten CHP destekçisi olan mühendisler, öğretmenler, hemşireler, reklamcılar, iletişim ve finans kurumlarında çalışanlar, sekreterler, yani eğitimli, yüksek vasıflı kesimler hep birlikte varoşlara gidecek ve ittifak oluşturacak!"
İyi, güzel de...Aynı profesör 29 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra yine Devrim Sevimay'a şöyle dememiş miydi: "Sürekli 'varoşları kucaklamak'tan söz ediliyor, bu boş retorik. Çünkü toplumu elitler ve varoşlar olarak ikiye bölüyor. Oysa böyle bir nüfus yapısı yok!"
***
Peki bu kadar kısa zamanda ne oldu da, Prof. Ayata değişti?
Sosyolojik bakışında bir problem mi var?
Yoksa Ayata gerçekte bir
siyasetçi gibi mi konuşuyor?
İlk şıkta doğruluk payı var.
Bir kere
Prof. Ayata'nın
"Yeni orta sınıf" adını verdiği türde yekpare bir toplumsal yapı yok!
Kaldı ki, saydığı meslek gruplarındaki insanların bütünüyle CHP destekçisi olduğu da tartışılır.
Derinlemesine analizi bir yana bırakıp
İstanbul'a şöyle bir bakalım...
Kadıköy hep CHP'ye, Üsküdar ise epeydir AK Parti'ye oy verir.
Üsküdar'da hemşireler, bankacılar, doktorlar, mühendisler, öğretmenler çok daha az mı? Ne ilgisi var!
Doğrudur. Yan yana bu iki ilçe arasında ciddi bir sosyolojik
fark vardır.
(Üstelik bu fark, onca göçe ve dönüşüme rağmen neredeyse Osmanlı'dan bakidir!) Ama bu farkı
Prof. Sencer Ayata'nın kavram ve araçlarıyla anlamak imkânsızdır.
***
Öteki şıkka gelirsek...
Prof. Ayata daha önce söylediklerini unutmayı tercih etti.
Nedenlerini sayalım...
Birincisi... 2008 krizi bütün dünyada
"yoksullaşmaya karşı sosyal adaletçi devlet" fikrini yeniden canlandırdı.
İkincisi... Belli ki, devletin dönüşümü, demokratik açılım ve kimlik politikaları alanında CHP'nin hâlâ bir şey söylemeye niyeti yoktur. O halde CHP'nin kullanabileceği
tek etkili seçim malzemesi yoksulluk ve yolsuzluk olacak.
Üçüncüsü... Varoşların oyunu ve siyasetteki rolünü küçümsemek yanlış. Varoşları ciddiye almanız, tanımanız, onlarla buluşmanız gerekiyor.
***
Peki gidilir mi varoşlara? "Gidilecek" kadar uzakta değiller ki!
(Bunu en iyi bilenlerden biri CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'dir.)
Varoşlar çoktan geldiler! Siyasal sosyal
"merkez"de artık onlar da var!
Fakat seçkinci ve devletçi kesimlerle ittifak yaparlar mı? Orası kritik işte!
Çünkü ekmek kadar
özgürlük de istiyorlar!
Sadece iş değil,
"kimlik" de istiyorlar!
Bunu hangi parti anlarsa, geleceği o kazanacak!
(Son not: Bu tartışmalar güzel ve yararlı...
Başbakan bile dün CHP'yi bir siyasetçi değil, tam anlamıyla bir sosyolog gibi eleştirdi!
Kılıçdaroğlu rüzgârına bu yönden teşekkür etmeliyiz!)