Sevgili kadınlar... "Sen erkeksin, karışma" diyenleriniz de çıkacaktır, biliyorum ama...
Gördüğüm manzaraya itiraz etmeden rahat edemeyeceğim.
Malum, geçtiğimiz pazartesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü Türkiye'de de idrak ettik! Şimdi söyleyin bana...
8 Mart'ta bir kafede otururken o bölge belediyesinin görevlilerinin içeri girip masanıza bıraktığı karanfil ne düşündürttü size? Siyasal suiistimale uğradığınız veya baştansavmacı bir yapaylıkla karşı karşıya olduğunuz hissi içinizi sarmadı mı?
Böyle bir gün hangi nedenle doğmuş ve kutlanır olmuştu ki! Erkekler tarafından gönüllerinizin hoş tutulduğu bir gün olsun diye mi?
Bunu hiç merak etmiyor musunuz?
***
Pazar ve pazartesi tv programlarına göz gezdirdim, bizim Yaşamdan Dakikalar da dahil, hemen hepsi 8 Mart'ı kadınlar hakkında iki güzel laf etme fırsatı olarak gördü ve konuyu açmalarıyla kapatmaları bir oldu. O günün akşamı şehrin kalabalık caddelerinden birindeydim. Bir grup güleryüzlü genç kadın "kadınlar özgür olsa, dünya yerinden oynar" diye bağırarak geçtiler. Etraftaki öteki kadınlar ise "Canım bütün bunların ne ilgisi var, dünyayı yerinden oynatmakla!" der gibi baktılar onlara.
Bazı popüler kadın köşe yazarlarını okudum o gün. "Kadınlık durumu" üzerine yazmışlardı ama acılı bir yemeğin üzerine atıştırılan bol kremalı bir tatlıdan söz eder gibiydiler.
O zaman içimden dedim ki..
8 Mart'ın çıkışını, tarihini, varlık nedenini yeniden hatırlamanın zamanı geldi galiba!
***
Niye 8 Mart?..
Farkındayım, aklını eğlenceyle bozmuş fakat neşesini bir türlü bulamamış popüler kültür ve sit-com'cu medya Dünya Kadınlar Günü'nün neden 8 Mart'ta kutlandığının merak edilmemesi için sekiz takla atıyor.
Ama bilmek gerek!
1857 yılıydı. New York şehrindeki bir dokuma fabrikasının işçileri çalışma koşullarının iyileştirilmesi için greve başlamıştı. 8 Mart'ta polis grevcilere saldırdı ve hepsini fabrikaya kapattı. Yangın çıktı. Çoğu kadın olan 129 işçi yanarak can verdi.
İlk olarak 1910'da sosyalist militan ve düşünür Clara Zetkin ABD'de yaşanan faciayı anmak adına 8 Mart'ların "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" ilan edilmesini istemişti.
Dediğim şu...
8 Mart'ların ciddi bir meselesi vardır.
Bugünden baktığımızda...
Mesele artık sadece emekçiler bağlamında ele alınmayabilir.
Ama bu mesele elbette hâlâ kadınların sömürülmesi, kadına karşı şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı meselesidir.