Üç gün evveliydi. Bodrum Bitez'den sarsıcı bir ölüm haberi geldi.
Okul bahçesinde kuyu inşaatında çalışan gencecik bir işçi göçük altında kalmıştı, derhal Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Bodrum Şubesi ve Ortakent-Yahşi Belediyesi İtfaiyesi'nden yardım istendi. Yaklaşık bir saatlik çalışma sonucunda ne yazık ki cansız bedenine ulaşılabildi o gencin. Dakikalar ilerledikçe detaylar ortaya çıktı ve inanılmaz bir gerçekle karşılaştık. Göçükte ölen amele genç defalarca Türkiye rekorları kırmış, madalyalar kazanmış olan milli atlet Murat Karabaş'tı...
Bu nasıl bir fotoğraf düşünsenize...
Neresinden baksak yazık, günah, ayıp bir olaydır bu.
Kuyu inşaatında çalışan bir milli atlet, bir rekortmen...
Niye orada?
Çünkü para kazanacağı bir iş yok.
Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksek Okulu'nu bitirmiş, 1500, 5 bin ve 10 bin metre koşularında Türkiye şampiyonlukları kazanmış, KPSS sınavına girip ek atama beklemeye başlamış öğretmen olabilmek için.
Bu arada kendi gibi sporcu ve öğretmen adayı Nurcan Alagöz ile nişanlanmış, düğün parası biriktirmek için inşaat işçiliğine başlamış.

Tuhaf işler
Spor Akademisi ya da benzer okul mezunlarının bazen en süfli mekânların kapısında badigartlık yaptığını, bir kısmının tekin olmayan kişilere yakın koruma olduğunu, alakasız işlerle uğraşmak zorunda kaldığını yıllardır iyi biliyorum.
Murat bunlara direnmiş, bunları yapmamış, gidip kör kuyularda kazma kürek sallamayı yeğ tutmuş.
Rekortmen bir milli atletin başka ülkelerde nasıl yaşayıp yaşatılacağı konusunu fikrinize, vizyonunuza bırakıp, daha da hazin bir ortamdan Murat'ın cenazesinden de söz etmek istiyorum
Toprağa verildiği yer de Bodrum Bitez. Törende toplasan bir avuç duyarlı insan hazirun. Aileden ve mahalleden insanlar onlar.
Ne Bodrum kaymakamı, ne belediye başkanı, ne spor ilçe müdürü ne bir sporcu, idareci yok yok yok.
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi'ye sitemim var. Aynı yaştayız başkan. Ama sen bizim kuşağın gençlik idolüydün. Muhteşem koşular çıkarıp, şampiyon olduğun sayısız koşudan sonra sevinç gözyaşlarıyla sokağa dökerdin bizi. Ama federasyon başkanı olarak şu duruma gık bile demedin, aynı kulvarda peşinden gelmeye çalışan bir fidanın kuyularda hayat tüketmesi gerçeğine karşı bir hüzünlü sözcük olsun etmedin, terziyken söküğünü dikemedin. Sen de ayıp ettin. Kuyuda sadece Murat değil atletizmin ruhu da öldü sanki. O dayanışma, kaynaşma, kederde tasada sevinçte iç içe omuz omuza durabilme duygusu öldü. Hem de en 'dopingsiz' en saf duygular oldu kuyuda ölenler...
Ölen gencin nişanlısı Nurcan Alagöz de isyanlarda.
Hem ağlıyor hem haksız mı haykırıyordu cenazede: "Milli sporcuydu, bari tabutunu bayrağa saraydınız!"