"İYİ ki yazdınız" diyen çok kişi aradı.
Gelen e-mailler ise tuğla gibi kalın. Birkaç tanesini çekiyorum aradan. Paylaşalım istiyorum.
İşte ilk mesaj:
"Savaş bey bu konuyu çok güzel işleyeceğiniz bir cami de Maltepe Esenkent Dar Gelirliler Sitesi yanındaki cami . Gelin asıl burayı çekin. Bakın bakalım daha başka ne dümenler çeviriyorlar?" N.S.
İmam efendiye bak
Bir diğer mesaj da şöyle: "Savaş Bey, hiçbir şey değişmemiş! 1986 Şubat ayı, Ankara Karşıyaka Mezarlığı, kazılmış toprak ve yanında babamın tabutu. Kazılmış toprağın iki metre önünde bir hocaimam, hemen gerisinde de başka bir hoca-imam. Bekliyoruz...
Yakın akrabalardan biri arkama geldi, kulağıma " Murat, kusura bakma bende para bitti; iki tane yüzlüğün var mı? " dedi. Çıkardım verdim.
Seremoni başladı... Sonra eve gittim. Hiçbir üzüntü filan kalmamış, sürekli o manzara kafamda... Daha sonra akrabanın hastanenin morgunda bahsettiğiniz şeye benzer durumlar nedeniyle ona buna para verdiğini de öğrendim. Tiksindim . Bunların bazıları Tanrı ile insan arasındaki inanç komisyoncuları..." Murat Gedik
Mezar kazıcılar
Ve son olarak; "Savaş Bey, her camide cenaze esnasında birtakım herifler peydahlanıyor. Camiden olduklarını, çelenklerin etiketlerini toplayıp bize vereceklerini söylüyorlar, 'Peki al sana şu kadar para' deyince de, 3-4 kişi olduklarını ve bu paranın yetmeyeceğini belirtiyorlar . Aynı şekilde cami içinde cenaze sahibine tebelleş olan dilenciler, mezar kazıcıları hep para istiyor. Gönlünüzden kopar da verirseniz bu defa da ' yetmez' deyip daha fazla istiyorlar. Bunalıyoruz."
Ali HAZNEDAR