Rahmetli Egemen Bostancı'nın "aykırı" fikirleri şamar gibi inmişti sahne düzenlerine. Fikri zikre dönüştürmek isterken haykırmıştı;
"Tek kişi nedir ki? Önemli olan; devlerin buluşması, aynı sahneyi paylaşmalarıdır. Öyle isimleri öyle bir projede bir araya getirirsiniz ki; çıkan enerjiden bütün bir kenti aydınlatacak elektrik üretilir."
Selamsız ahali
Ne diyordu bu adam? Olacak şey miydi bu?.
Bırakın devleri sahnede buluşturmayı, kuliste, yan yana odalarda soyunup giyinip, mesela bütün bir İzmir Fuarı boyunca selamlaşmayan şöhretlerle doluydu ortalık.
Afi'nin gazabı
Gazino kadrolarında baş solistler, assolistler ve solist altları okuyacakları parçaları liste yapar, kulis duvarlarına asarlardı.
Uvertürlerden biri yanılıp parça gaspı yapsa, sahne amiri Afi Cevat düzünü tersine getirirdi onun.
Kelle sazlar
Dahası, o alt kadrolar, acemi sayılabilecek 'kelle saz' larla program yaparlar, Hakkı Derman, Ahmet Yatman, Kadri Şençalar, Şekip Ayhan Özışık, Özer Altun, Cahit Ünyaylar, Erköse kardeşler, Şanlıel biraderler, Göngör Hoşses
gibi virtüöz müzisyenlerin sadece ağır isimlere eşlik etmesi şart koşulurdu.
Şan oldu
Ama başta da dediğim gibi indi o şamar. Bütün zamanların en büyük şov lordu Egemen Bostancı usta, 'merhum' Şan Tiyatrosu'ndan başlayarak pek çok çarpıcı birlikteliği sağladı.
Tekillik
Sonra müzikaller devri başladı. Büyük isimlerin zaman zaman aynı hatta sefer yapmaları " normalleşti. " Ancak Hisar ya da Açıkhava konserlerinde yine tekil imzalar atılıyordu.
Omuz omuza
Bakın bu yıl bu mevzuda da önemli merhale alışlar var. Mahsun ve Yavuz Bingöl birlikte çıkıp okuyacaklar mesela. Ebru Gündeş-Sedar Ortaç, Rafet El Roman-Aşkın Nur Yengi beraberliği olacak, Volkan Konak, Sunay Akın'la el ele omuz omuza duracak.
Haydi Melisa
Sibel Can ise yılların sahne ustası Nesrin Topkapı'yla seslenecek sevenlerine. Haa, bu arada bir de hoş sürpriz geliyor Sibel'den. Kızı Melisa çıkacak ve kuyruklu piyanosuyla eşlik edecek annesine. Sibel'i daha mutlu eden ne olabilir ki?..
Üçlü güçlü
Keşke hep böyle olsa. Sevenler sevdiklerini birer birer değil de üçer beşer seyredebilse aynı sahnede.
İçte dışta
Diyelim ki Sezen, Ajda, Nilüfer ve Nükhet gibi divalar bir sanatçı arkadaşlarının kanser olmasını ya da jübile yapmasını filan beklemeden normal koşullarda da çıksalar, muhteşem gösterilere imza atsalar. Sonra yurt içindedışında bir dolu yere gitseler seslenseler ahaliye.
Devasa kadrolar
Tarkan, Kenan, Mustafa, Serdar, Yalın aralarına İzel'i, Yıldız Tilbe'yi, Aşkın'ı , Zuhal'i, Gülşen'i Hande'yi de alıp devasa performanslar gerçekleştirseler. İbrahim Tatlıses'i aynı mekânda aynı anda Mahsun'la, Özcan'la, İzzet Yıldızhan'la bir arada seyredebilsek nasıl olur?..
He heeey!..
Nasıl olacak? Asıl olur, asil olur ve işte asıl o zaman sadece bir kenti değil memleketin her bir yanını ışıklandıracak enerji patlaması olur.
He he heeey!.. Hayali bile güzel beee!..