Rahmetli babam klarnet çalardı. İslahiye'de askerken bandoda öğrenmiş. Oğlum ve yeğenim de klarnet çalıyor. Müziği meslek seçen iki genç bir araya gelince klarnet düeti yapıyorlar, keyifle dinliyorum.
Oğlan yelli kız yelli
Ben. Telli sazları, klavyeli ve vurmalı çalgıları az buçuk kıvırtabiliyorum. Nefeslilerde yeteneksizim . Acemi başlangıç parçası olan " Oğlan yelli kız yelli "yi bile çıkaramıyorum klarnetle.
Çalmayı beceremesem de hayran olduğum bu mucize boruya karşı sevgili, ilgili, birazcıkın da bilgiliyim.
Usta ellerinde
Malum; tek kamışlı, nefes üflenerek çalınan bir saz klarnet. Usta elinde öyle parlak, ince seslere iner ki, armoni müzikallerinde kemanın yerini tutar. Bayram sabahı huzurevinde çocuklarını bekleyen yaşlı karı koca reklamını anımsayın muhteşemdi. Duygularına nağmelerle nasıl da tercüman oluyordu. Can içimize hüzün basıyordu o solo.
Tılsım nerede?
Ya Kandıralı Mustafa. O oyun havaları çalar, hepimizi nasıl kıpır kıpır olurduk. Sanki de damarlarımıza sızıp, kan deveranımızı artırırdı nağmeler. Böyle tılsımlı bir saz klarnet.
Gelelim Hıncal Abi' ye
Hıncal Ağabey' in dünkü Modern Folk Üçlüsü yazısı muhteşem bir yazıydı. 35 yıllık bir gönül serüveni bu kadar saf, temiz, vefakar ve hisli yazılabilirdi, eline yüreğine sağlık ustamın.
Kim mi bu?..
Yalnızca bir söze itirazım var o yazıda. " Hüsnü Şenlendirici, klarneti ile geldi sahneye.. Daha şimdiden önümde yığılan emailler.. 'Kim bu?..' Hüsnü müthiş bir genç.. Ben tanıyorum. Yakında Türkiye, dünya tanır, merak etmeyin.." diyor.
Hayır abi. Son yılların klarnet sihirbazı Hüsnü Şenlendirici'yi dünya zaten tanıyor. Kanıtı az ötedeki yazıda.