İki gündür Mısır'da, hani o bombaların patladığı ünlü tatil beldesi Şarm el Seyh'deyim. Kral Fahd ölmeseydi, dün Arap Zirvesi toplanacaktı burada. Zirveyi izlemek, fırsat bulursam başta Hüsnü Mübarek, tüm liderlerle görüşmek istiyordum. Kısmet olmadı ne yapalım?
Tedirginlik ve umut
Zirve yapılmadı diye boş durmadım elbette. Tüm kenti gezdim dolaştım, terörün bölgeyi nasıl etkilediğini bizzat bu kentte yaşayan insanların ağzından dinledim . Gördüm ki tedirginlik sürüyor ama asla yılgınlık ve umutsuzluk yok bu insanlarda. Bakın kısa kısa notlarla neler yapılacağını anlatayım size:
El birliği
* Tüm turizm lordları birleşip karar aldı: ' Asla fiyat indirmek yok . İşten eleman çıkarmak ise kesinlikle yasak . Çünkü bu iki işlem de bölgede fevkalade bir durum olduğunun altını çizmek anlamına gelir. Oysa biz her şeyin normale döndüğünü savunuyoruz' diyorlar.
* Bölgede turizmin imparatoru İtalyan işadamı Piriotoni ile görüştüm: "Buna bir trafik kazası gibi bakmalıyız. Kaza oldu diye otomobile binmiyor muyuz? İlk kez başımıza gelen böyle bir bomba olayı koskoca Şarm bölgesini çökertecek değil ya. Bakın ben oteller zincirimin hemen yanı başında çok büyük bir arazi daha satın aldım . 20 milyon dolarlık bir yatırımı başlattım. Bu geleceğe beslediğim umudun bir göstergesidir" diye konuştu.
Dayanışma fonu
* Bir başka dayanışma örneği ise herkesi duygulandırmış. Patlamada ağır hasar gören Gazala Gardens Oteli'nin yeniden ve çok daha güzel inşa edilmesi için tüm otel sahipleri birleşip fon oluşturmuş . Ben oradayken ilk kazma vuruldu ve inşaata başlandı bile.
* Dikkati çeken bir başka konu da sivil polis ve istihbarat elemanlarının sayısındaki artış. Adım başı bunlara rastlamak mümkün. Nereden tanıdın ki diye sorarsanız gayet basit. Ne zaman kameramızı kaldırıp çekime geçsek yanı başımızda bitiyor bu siviller . Ve uzun uzun meram anlatıp diğeri gelene kadar birkaç dakika ancak çekim yapabiliyoruz.
YARIN: Şarm el Seyh'i Türkler'e tanıtan adam anlatıyor.