"Ben büyüyünce mühendis olacağım" diyerek, hayal ederek büyüdü bizim kuşak. O devirlerin en gözde, en çekici, en arzulanan mesleğiydi mühendislik. Anne babalar evlatlarının okuyup adam olmasını, en çok da mühendis çıkmasını isterdi. Ancak anlaşılıyor ki devran fena halde döndü, köprü altından geçen sular buharlaştı uçtu havalara. Bir mektup bunun gerçeklik boyutunu gözüme gözüme vurdu. Sizinle paylaşalım isterseniz buyurun okuyun;
Mühendis hüzünleri
Merhaba Savaş Bey.
Köşenizi zaman zaman okurunuza açmanıza saygı duyuyorum. Size bahsetmek istediğim önemli bir konu var: Türkiye'deki inşaat sektörü ve işsizlik.
Üniversite mezunu işsizlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İş bulanlar da en az maaşlarda çalıştırılıp sömürülüyor. İnşaat sektöründeki firmaların bir kısmı hakikaten ekonomik açıdan sorunlar yaşamakla birlikte bir kısmı da durumdan istifade edip çalışanları sömürmekte. Azla yetinmeye teşvik etmekte. Hatta ekonomik durumunu bahane edip pek çok kişiyi işsiz bırakmakta.
Korku şantiyeyi bekler
İnşaat sektörü şu anda sadece yerli firmalarla rekabette olmayıp yabancı firmalarla da rekabet halindedir. Hatta Türkiye'deki çoğu yabancı sermayeli ihaleyi yabancı firmalar kazanmaktadır.
Türk insanının sabrına hayranım. Mühendislik alanında çalışan pek çok mühendisimiz çalıştığı firmalarda haksızlıklara uğruyor. Fakat işini kaybetme korkusuyla bunu sineye çekiyor. Firmalar gerektiğinde mühendisleri haftanın 7 günü bile çalıştırıyor. Ama hasta olup veya bir işi çıkıp da izin istendiğinde firma izin vermeye yanaşmıyor bile. Böylece mühendislerin özel hayatlarını bloke ediyorlar.
Ne derece yararlı
Çoğu mühendis depresyonda ve bunalımda. Verilen az ücretle hiç geçinilmiyor. Kıyıda köşede biriktirilecek 5 kuruş para yok. Mühendisler hem gelecek korkusunu içlerinde taşıyorlar hem de haftanın 7 günü az bir maaşla yetinmek durumundalar. Bir yandan hayat şartlarıyla boğuşurken bir yandan da işine konsantre olmak durumunda. Ekonomik sıkıntı ve gelecek korkusu içinde çalışan bir mühendis acaba firmaya ve ülkesine ne derece yararlı olabilir?
Ses seda yok
Dünün en gözde mesleklerinden olan mühendislik günümüzde ayaklar altına alınmış durumda. Oysa mühendisler bir ülkenin kalkınmasına direk katkıda bulunmaktadırlar. Mühendisler gelişmiş ülkelerde el üstünde tutulurken ülkemizde artık çok değersiz. Gençlerimiz umutsuzluk içinde...
Bu sadece kişisel bir kayıp değil tüm Türkiye'yi ve geleceğini kötü yönde etkileyecek büyük bir sorunudur.
Herkes bu sorunların farkında olduğu halde kimseden ses seda çıkmıyor.
Saygılar.
Mine Galip...
Haydi A Takımı'na
O zaman ben de sesleniyorum buradan. Mühendis arkadaşlar, müteahhit firma temsilcileri, sektörün her bir konumunda bulunan dostlar, gelin toplanıp uzunca bir A Takımı yapalım ve dertleşip paylaşalım sıkıntıları. Cevap ve talep sizden, programı kotarmak benden. Haydi kıpraşın, kıpırdayın sevgili arkadaşlar...