Geçen hafta Sibel Kalaycı'yla görüştük. Foto Muhabiri arkadaşım Murat Keklikçi'yle birlikte Trabzon'da önemli bir çalışma yaparken; bölgenin haber cadısı Ahu Bozlar çıkageldi. Dedi ki; "Sibel burada kaptan. Sizi görmeyi de çok istiyor." Hemen telefona davrandık, buyur ettik geldi, sarışıp, ağlaştık. Ancak bu kez üzüntüden değil sevinçten aktı gözyaşlarımız. Kansere fena tokat atmıştı Sibel kız ve kendisine armağan edilen evde yaşamaya başlamıştı çoktan. Murat'a rica ettim. Hadi gidin de şu evde nasıl bir hayata dönüş olup bitiyor resimleyin dedim. Gittiler, geldiler ve yazdı Murat. Ne mi yazdı? Aha da aşağıda:

Mutlu bir yuva
Genç yaşında yakalandığı amansız hastalıkla mücadele eden gazeteci Sibel Kalaycı, hayalindeki yuvasına kavuştu.
Sibel Kalaycı, Trabzon'un Merkez ilçesine bağlı Hacı Mehmet Köyü'nde yapımı tamamlanan iki katlı ahşap evinde yaşamını sürdürmeye başladı. Sibel Kalaycı hastalığı ile mücadelesinde gazeteci arkadaşlarının kendisine olan ilgi ve sevgisini unutamadığını söyleyerek başladığı görüşmemizde, yine mesleğini yapmayı özlediğini belirtti.
Sibel Kalaycı, hayalinin emekli olduktan sonar köyünde bir ahşap evde yaşamak olduğunu, bunun genç yaşta ve mücadele ettiği hastalıktan dolayı erken olmasının kendisini etkilemediğini ifade etti.
İki katlı ahşap evinin balkonundan bahçedeki ağaçları gösteren Sibel Kalaycı, "Bunları ben ekmiştim. Şimdi büyüdüler ve meyve vermeye başladılar. Burada bulunduğum sürece, bu meyve ağaçlarının sayısı daha da artacak. Bugüne kadar bana destek veren bütün dostlarımla evimde meyve partileri vereceğim" dedi.