Önce üç adım ötemizde öyle bir alev topu yükseliyor ki, maazallah rafineride yangın var sanırsınız. Birkaç saniye sonra da öyle bir gümbürtü geliyor Allah Allaaah!.. Eskiler hareket-i arz derler ya, işte aynen de öyle oluyor. Zelzele kıvamında sallanıyor ortalık ve ayaklarınızın altından toprak kayıp kayıp gidiyor sanki...
Karavanacı ben!..
Aslında tarife, teşbihe gerek yok. Mevzu gayetle yalın. Savaş uçaklarımız gerçek mühimmatlarla atış tatbikatı yapıyor ve bizler de az öteden izliyoruz.
Sokaklarda parasını peşin verip mantara, balona attığım havalı tüfekler geliyor aklıma. Ne zaman tetik düşürmeye heves etsem bütün balonlar sağ kalır, tek bir mantar bile patlamaz. Çünkü en yakın isabetim hedef tahtasının epey dışındaki çayır çimen, araç ağaç, oto kaportasına filan olur.
O kör karanlıkta
Önce bendeki kabiliyetsizliğe bak, sonra da şu kartal göz delikanlıların, millerce öteden küçümen hedefleri; hemi de hatasız vurmalarına bak...
Bunu bir de ortalığı zifir karanlık kesmişken, şimşek hızıyla hareket eden bir savaş tayyaresinin içinden beceriyorlar ki, aşk olsun o çocuklara...
Atış alanı
Aklıma Beyrut'ta, Trablus'ta, Afganistan'da geçmiş savaş muhabirliği yıllarım geldi. Farklar var tabii. Oralarda sahici harp vardı, buradaki tatbikat. Oralarda karadan havaya salvolar da gelir, izli mermilerin siyah göklerde dansı izlenirdi... Ve son olarak oralar cepheydi burası Konya 3. Ana Jet Üssü'ne bağlı atış alanı...
Elin yabancısı
Genel Kurmay muhabirimiz Işıl kardeş kulağıma eğilip tüyoyu veriyor;
"Kaptan burası dünyanın en uygun hava atış sahasıdır. Ne yana baksan ufuk çizgisi. Dümdüz ova çünkü. Elin yabancısı burada tatbikat yapmak için can atıyor bilesin..."
Sıyrılmak mı?..
Atışlar, silah sergileri, görkemli bir düzen, çelik disiplin hepsi mükemmel. Lakin benim aklım komutanlarla iki çift olsun özel sohbet kurabilmekte. Pek mümkün görünmüyor çünkü Ankara'da ne kadar kameraman, foto muhabiri ve haberci arkadaş varsa burada toplaşmış sanki. 2 kocaman otobüse ancak sığan bu kardeşlerin arasından sıyrılıp, komutanlara yanaşıp soru soracaksın ha? Peeeh!..
Yiğit namıyla
Ama mucize geliyorum demez ki. Hava Kuvvetleri Komutanımız Fırtına Paşa kalabalıktan acuk ayrık durduğum yerde görüyor beni ve selamlıyor. Eh koskoca komutana uzaktan karşı selam verecek değilim ya, fırlayıp yanı başına gidiyor, sarılıp kucaklıyorum komutanı.
Özkök Paşa
Yaverler korumalar "dur!" diyene kadar da minik bir vücut çalımıyla Genel Kurmay Başkanımızın yanı başına manevra yapıyorum. Paşa biraz tereddütlü. Meslekte bir namım da köyün delisine çıktığı, Özkök Paşa da bunu gayet iyi bildiği için acaba münasebetsiz bir soru sorar mıyım gibisinden bakmakta bana.
Genç subaylara şaka
Hiç yapar mıyım? Son derece makul, son derece sıcak sorularım var paşama;
- Efendim geçen yıl zatınıza takdim ettiğim üstü 'A' yazılı şapka duruyor mu acaba?
- (gülerek) Duruyor Savaş Bey. Emekli olunca takacağım kısmetse.
- Gözlerinizde kıvılcımlar görüyorum. Çok gurur verici bir gösteriydi değil mi?
- Elbette çok gurur verici tablolar bunlar. Genç subaylarımızın fevkalade yetiştiğini görünce coşku doluyor içim. Zaten onlara da, genç teğmenlere de şaka yaptım az önce, "arkadaşlar biliyor musunuz ben de bir zamanlar teğmendim" dedim gülüştük.
- Bir defasında havacı giysileriyle savaş uçağımızda uçmuştunuz. Yine öyle bir arzu doğdu mu içinize?
Ülkemiz güçlü olmalı
O sıra Hava Kuvvetleri
Komutanı Fırtına Paşa giriyor söze; "Komutanımız emrederse bu uçaklarımızla da uçmasından onur duyarız!.." diyor.
Sonra içini dolduran o coşkuyu anlatmaya şöyle devam ediyor Genel Kurmay Başkanı;
"Ülkemiz çok önemli bir coğrafyada. Hem kıymetli hem de elde tutması güç bir coğrafya bu. Pek çok medeniyet gelip geçmiş bu topraklardan. Ama tarihi incelersek görürüz ki zayıf devletlerin yaşama şansı hiç olmadı. Buralara hakim olabilmek için; güçlü devlet, sağlam bir ulusal bütünlük ve caydırıcılığı yüksek kuvvetli bir silahlı kuvvete sahip olmak şart.
En etkili güç
Dünya hava kuvvetleri arasında saygın bir konuma sahip olan Türk Hava Kuvvetleri'nin bundan sonra da sahip olduğumuz vizyonun ışığında sürekli gelişen, değişen konseptler ve teknolojiler doğrultusunda kendisini 21. yüzyılın hava kuvvetleri yapacak gerekli adımları atacağına; teknolojik inisiyatifi sürekli elinde bulundurarak bölgesindeki en etkili güç olma özelliğini sürdüreceğine yürekten inanıyorum..."