Eh, günlerden 12 Eylül'ün otuz dördüncü yıldönümü olunca (hem de gene bir cuma günü), o cuntanın kapattığı CHP'yi yazmamak olmaz.
Kendisini kapatan cuntanın anayasasına arslanlar gibi sahip çıkan, değiştirilmemesi için direnen CHP'yi!m
Hani o dönem "felsefesi iktidarda, kendisi kapalı" olan partiyi canım. (Ay yoksa siz o partiyi MHP mi sanmıştınız?)
Bilindiği gibi, arslan parçaları Baykal'ı devirdiler ama Kılıçdaroğlu'nu deviremediler. Kemal Bey'in "kasetlere konu olacak" özel marifetleri yoktu, kendisine alçaklık ve namussuzluk edilemiyordu.
Fakat kurultayda parti içi muhalefete epeyce oy çıkması da bir uyarıymış, amigo basın öyle yorumluyor. Eğer 2015 seçimlerinde de CHP gene iktidar ya da iktidar ortağı olamazsa (puan ya da puanlar!), Kemal Bey gidermiş.
Asla olamayacağına göre, gider mi gider (hatırlarsanız, kurultaydan haftalarca önce de "kalır mı kalır" demiştik.)
Gider de, yerine gelecek adam yok. Oysa, şöyle "beline kuvvet" bir lider şart.
Onlar arayadursunlar, Kemal Bey'i "göndermenin" formülü de ortaya çıktı. Çok basit bir formül bu, adamın yatak odasına gizli kamera sokmak gibi madrabazlıklara hiç gerek bırakmıyor:
CHP seçmeni, dokuz ay sonra CHP'ye oy vermeyecek! Hani geçen ay Ekmeleddin İhsanoğlu'na vermediği gibi canım!
Artık Gezi Partisi'ne mi verir, Önce Vatan Partisi'ne mi, Burma Bilezik Partisi'ne mi, Maksat Gönüller Bir Olsun Partisi'ne mi, bilmem.
Fakat CHP'ye oy vermezse, CHP iktidar olamaz (sanki verse olacak da!), olsa olsa madara olur, koalisyona da giremez, kurultaya gider. Eh, ne de olsa "çözüm sürecini hızlandırmak" şart! Öyle değil mi?
O arada Sayın Aydın Doğan ile Sayın Zafer Mutlu da kafa kafaya verirler, artık kepçe kulaklı mı olur bilemeyiz, yeni bir aday icat ederler.
Parti içinde kendi adamları da var, kendi yayın ilkelerine uygun, "tarafsız gazeteci" Sayın Enis Berberoğlu, daha ne işte?
Fakat seçmen katkısı şarttır. Her işi de Aydın Bey'e bırakmayınız, adam gazete mi çıkaracak, mukavva kutu mu yapıp satacak, size başkan bulmakla mı uğraşacak?
Onun için bu meseleyi iş edininiz, 2015 seçimlerinde CHP'ye oy vermeyiniz. Kemal Bey "kendi oranının" da altına düşsün ki, bu kez neşeli bir kurultay izleyelim. Kavga dövüş olmayınca, amigo gazeteciler iri kalçalarıyla iskemlenin üstüne çıkıp göbek atmayınca sizin kurultayların hiç tadı olmuyor.
Hani bir zamanlar sizin İlhan Selçuk, Hasan Cemal yönetimini devirmek, yeniden "gazete içi iktidara" gelebilmek için, tirajı iyice düşürüp yerlerde süründürerek batmış gazeteye kurtarıcı sıfatıyla kolayca geri dönebilmek amacıyla bir slogan yumurtlamıştı:
"Cumhuriyet okumuyorum çünkü Cumhuriyet okuruyum!"
Bu ne diyalektik bir çelişki anne...
İşte şimdi de size sloganı ben buldum:
"CHP'ye oy vermiyorum çünkü CHP seçmeniyim!"
Telif melif istemem, alın dere tepe kullanın. Bu kıyağımı da unutmayın.