Bundan önce çalıştığım gazetede cuma günleri yazılarım yayınlanmıyordu. Serserinin biri hemen saldırıya geçmekte gecikmedi: "Bak bak, cuma günleri tatil yapıyor, demek ki bu herif İslamcı!"
Cevabını da başka bir okurdan hemen alıverdi: "Yazısı cuma günü çıkmadığına göre perşembe günü tatil yapıyor demektir, salak!"
Şimdi yazılarım salı günleri yayınlanmıyor, yani pazartesi günleri çalışmıyorum, hangi dine uygundur, isteyen araştırsın, bulunca bana da bildirsin.
Kıskananlar, gıcık kapanlar, düşman kesilenler bendenizi esas olarak da "döneklikle" suçluyorlar. En çok dile getirdikleri suçlamalardan biri de şu: "Sen 'İslam Teksas'ta'yı yazmış adamsın, şimdi nasıl onların safında yer alırsın?"
Yeni okurlar bilmeyebilirler, "İslam Teksas'ta", kaldırım sahafından satın aldığım roman olduğu ileri sürülen bir "şey"in ve bu konu üzerine taa çeyrek yüzyıl önce yazmış olduğum bir yazının adıdır. Aynı zamanda kitaplarımdan birinde de yer almış ve kitaba ismini vermişti.
O zamanlar pek tutulmuş, pek okunmuş, pek de güldürmüş bir yazıydı. Kafası çalışmayan birçok Kemalist de "İslam'a saldırıyor" diye yazıyı ve beni pek sevmişti.
Roman olduğu ileri sürülen bu eserde (yazarının adı şimdi hiç lazım değildir), İzmirli bir efenin on dokuzuncu yüzyılda, daha doğrusu Amerikan İç Savaşı'nda geçen serüvenleri anlatılıyordu.
Efe, "kuzeyli akıncı kuvvetleri kumandanı" sıfatıyla savaşa katılıyor ve güneylilere kök söktürüyordu...
Zaferden sonra "Amerikan Reisicumhuru Abraham Linkolin" Beyaz Saray'da büyük bir davet veriyordu (gerçekte Lincoln savaşın son günlerinde bir suikasta kurban gitmiştir, filmi de var.)
Efe, bu davette kendisine ikram edilen şarabı reddediyordu.
Ve bunun üzerine, "Reisicumhur Linkolin" kendisine şöyle diyordu: "Siz Müslümanlar'ın ne güzel adetleriniz var... Keşke içki içmek bizim dinimizde de yasak olsa!"
Geçmiş gün, pek de hatırlamıyorum, daha buna benzer çeşitli hoşluklar...
O yazıda İslam'la değil "gayretkeşlikle" dalga geçildiğini anlamak için ortalama bir zekâ düzeyine sahip olmak yeterlidir.
O yazının dimdik arkasındayım.
O yazının altına bugün de imzamı atarım.
Bu tür saçmalıkların "İslam propagandası yapmak" amacıyla kaleme alınıp aslında İslam'a zarar verdiğini söylüyordum, bugün de söylerim.
Hiçkimse müminleri "geri zekâlı" gösterme hakkına sahip olmamalıdır.
Ve de hiçkimse "bak işte bunlar ampul kafalı, kıllı ve kısa bacaklı" gibi zorlama sonuçlar çıkarıp Müslümanlar'a saldırma hakkına da sahip değildir.
"İslam Teksas'ta" saçmalığıyla Taksim zıpçıktılarının "Türk bayrağını Ankara'ya dikeceğiz" soytarılığı arasında hiçbir fark yoktur.
Bendeniz hükümeti desteklemiyorum, bendeniz cahilliğe ve budalalığa karşıyım. Haksızlığa, insafsızlığa, vicdansızlığa, nankörlüğe karşıyım.
Ayıptır söylemesi, bir kısım muhalefetin de puştluğuna tabii...
Herkesin, hatta onların bile bayramını tekrar kutlarım.