Hükümet okullarda "forma giymeyi" kaldırdı. Tövbe, devlet okullarında kaldırdı, özel okullarda da kararı okul yönetimlerine bıraktı.
Milli Eğitim Bakanlığı kılıcı vurup düğümü çözemedi, genellikle yaptığı gibi "eyyamcılığa" saptı, biraz öyle biraz böyle, "ortaya karışık" dedi.
Oysa Atatürk de "idare-i maslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar" demişti.
Tek cümle yeterliydi, tek cümlelik bir genelge: "Bütün sivil okullarda her türlü üniforma, öyle gelecek ders yılı falan da değil, önümüzdeki pazartesiden itibaren kaldırılmıştır"... Bitti. Bu kadar.
Bakanlık kıvırtınca, özel okullar da kararı kendileri belirlediler: Formaya devam!
Aman pek iyi olmuş.
Öğrenci velilerinden devam yönünde talep gelmiş...
Gerçek pek de öyle değil oysa.
Özel Okullar Birliği'nin 853 üyesi var, bunların yalnızca 206'sı formaya devam kararı vermiş ama bu, "CHP medyası" tarafından "kesin sonuç" gibi pazarlanıyor ve hükümete karşı kullanılıyor... Kendilerini, darbeciler gibi "mevzi kazanmış" sayıyorlar.
Hayırlı olsun mevzileri.
Postal yalakaları formayı çok seviyorlar.
Solcu geçinenler "formayı koruduk" havalarına giriyorlar.
Çünkü efendim, öbür türlü, "aileler çocuklarına her gün başka kıyafeti nasıl bulacaklarmış?"...
Kendilerine nasıl bulacaklarsa öyle bulurlar.
Sanki kendileri her gün başka şey giyiyorlar da...
Sanki çocuğu okula her gün değişik bir kıyafetle göndermek şart da... (Biz pazartesi sabahı giydiğimiz elbiseyi üstümüzden cumartesi öğleden sonra çıkarırdık, on iki yıl böyle yaşadık. Bu yüzden hiçbir komplekse de kapılmadık. Aramızda holding veliahtı da vardı memur çocuğu da.)
Bu "ekonomik nedenler" safsatası, muhalif gazetecilerin yumurtladıkları büyük bir kandırmacadır.
"Forma kalkarsa sınıf farkları göze çarpar" saçmalığı, solcu geçinen serserilerin yalanıdır. Zeytinburnu'nda oturan çocuk Etiler İlkokulu'na gitmez.
Eh, sınıf farklarını ortadan kaldırmaya çalışmak yerine onları süpürgeyle halının altına itmek de Türk solcularına özgü bir zavallılık türü olsa gerek.
Veliler, formayı bencilce işlerine geldiği için istiyorlar. Çünkü tek ceket, tek kravatla işi bitiriyorlar. Gömleği de yıkarsın.
Böylece, çocuklarının "tek tipe" alışmaları da onlar için sakınca arzetmiyor. Nasıl olsa "okuyunca" doktor olacak, ihtiyarlığımda bana bakacak... Çocuk dediğin başka niçin okutulur, değil mi efendim? ("Atom mühendisi" olsa daha da iyi ama böyle bir meslek henüz icat edilmedi.)
Hayırlı olsun. Eyyamcı bakanlık da Steinbeck'e sansür koysun, biz de memlekette liberal devrim oluyor diye sevinelim
Ama postalcılar boşuna seviniyorlar, çocuklara üniforma giydirmek CHP'nin seçim kazanmasına yetmeyecek.
Pek pek "asker kafası" yetiştirmeye yeter. Aslında her Türk de doğuştan asker değil midir canım? Tezkere bırakmazsak Aydın Doğan'ın şirketinde gazetecilik yaparız. Akşam olunca da Yakup 2'ye gideriz. İpten kazıktan kurtulan her faşist o meyhaneye damlıyor, sarılır bütünleşiriz.