Hani orasını burasını açan Ukraynalı dilberler vardı... Kapitalizmden yolsuzluklara kadar akla gelen her alanda hemen herşeyi protesto etmek için sokak ortasında soyunuyorlardı... Dalgamızı geçmiştik de bizim "daaevrimci bacılar" çok kızmışlardı...
Bunlar çat orada çat burada. Bir bakıyorsun İstanbul'a gelmişler (bir iç çamaşırı mağazasının açılışı vesilesiyle!), bir bakıyorsun Paris'e yerleşmişler. Bir gün Kiev'deler, öbür gün bilmemnerede. En son da "Müslüman kadınların da soyunmaları için" bir gösteri yapmışlar. Tövbe ıstağfirullah.
Gene Ukraynalı bir meslekdaşımız, "bu değirmenin suyu nereden geliyor" diye merak etmiş.
Ve de gizli kamerayla, bu kadınların her birinin ayda bin dolar maaş aldığını ortaya çıkarmış!
Soyunanların lideri Aleksandra Şevçenko da, "işimiz soyunmak ve söylenen her yerde bunu yapmak zorundayız, Internet üzerinden kupa ve tişört satarak örgütü ayakta tutmamız mümkün değil" şeklinde konuşmuş.
Bu kadınlara şekil verenlerin de, Kiev Post gazetesinin Amerikalı sahibi Jed Sunden, ayrıca Alman işadamı Helmut Gayer ve işkadını Betty Shober olduğu ortaya çıkmış.
Allah bereket versin. İsteyen pir aşkına soyunur, isteyen parayla.
Fakat bizim feministler, "kadınların oralarına buralarına baktım, çok güzel" dediğimizde ayrıca bozuluyorlar. Açacaklar ama sen bakmayacaksın demek ki.
Benim merak ettiğim, paralı ya da parasız, bunlar soyununca "aaa, elbette açarlar ayol, en doğal hakları" diyen yerli feministlerimizin bu kez kendilerinin niçin kapattıklarıdır!
Küfür etmeden açıklayabiliyorlarsa memnunlukla yayınlayalım.
Yok eğer "bizim örf ve adetlerimize uymaz" falan diyeceklerse bu sefer ben kötü konuşurum.
Hiç kızmasınlar, çünkü bu haber "yandaş basında" falan değil, en azgın muhalif gazetelerimizde yayınlandı.