Bazı gazeteci arkadaşlar "ben dememiş miydim demeyi hiç sevmem" yazarlar, ben sahtekâr değilim, ben severim.
Örneğin, geçen gün ne dedim? "Yeni Türk lirasının simgesi uygulamada bildiğiniz L harfiyle yazılacak, enine de iki çentik atılacak" dedim.
İşte ekonomi sayfasından bir haber: "Esnaf çabuk alıştı."
Fotoğraflara baktım, peynirci ile helvacı kendi elyazılarıyla hazırladıkları fiyat etiketlerinde yeni simgeyi elyazısı L harfiyle yazmışlar, bakkal daha düzgününü yapmış. (Yani bir Latif Demirci'nin "yeni simgeyi kullanan komik dönerci" çizip aklınca dalgasını geçmesi havaya gidiyor. Aydın Doğan'a ve İstanbul sermayesine yaranacağım diye gayretkeşlik ediyor ama karikatürü değil asıl kendisi gülünç oluyor.)
Ne olacak? Yeni simgenin iki ayrı kullanımı ortaya çıkacak, "matbu metinlerde" resmi şekliyle, yani küçük bacağı kıvrık, kimi elyazısında da L üzerine çentikli. Bu iş azıcık çorbaya dönecek.
Geçen günkü yazımızın son cümlesini de tekrar yazalım: Keşke en başından şu simgenin daha basiti, daha kolayı tercih edilseydi de zevzeklerin ağzına sakız verilmeseydi...
Simgenin fiyat rakamının baş tarafına yazılması (dolar gibi) çok gerçekçi değil, sonuna yazılması (avro gibi) daha bir dilimizin mantığına yatkın olurdu. Nitekim esnaf da öyle yapmış. Aha bu da bir eleştiri daha olsun, ama bazı muhalifler gibi saçmalamadan.