Aydın Doğan'ın gazetesi ille hükümete uyuzluk edecek ya... (Yoksa siz o cenahta birşeylerin değiştiğini mi sanıyordunuz? Hamam aynı hamam, tas aynı tas, yalnızca tellak soğuklukta dinleniyor, çaycı da şimdilik tellağın yerine geçti.)
Biryerlerden bir mimar bulmuş, hemen bir "alternatif Taksim projesi" yaptırmış, bangır bangır yayınlamış. Bununla da, "alternatifi yok" savunmasının önünü kesmek istiyor. Çamur atanlar, İstanbul Belediyesi'nin AKP'li üyelerinin girişiminin altında CHP'li üyelerin de ortak imzalarının bulunduğunu unutuyorlar tabii... Karar oybirliğiyle alınmıştı.
Zarar yok, proje projedir, "irdeleyelim" bakalım:
Bu projede topçu kışlası yok (elbette!)
Bugünkü parkın ortası boşaltılmış, ağaçlı alan iki yana alınmış, sanki bugün oraları ağaçsızmış gibi, arka ucu, yani Sheraton tarafı da doldurup at nalı gibi yapılmış, sanki bugün boşmuş gibi, parkın ortası "yaya bölgesi" olmuş.
Bu akıllar nasıl bir akıllar? "Alternatif proje yaptık işte" diyebilmek için bulunmuş bir akıllar.
Parkın ortasında yayalar gezinecekler, sanki bugün gezinemiyorlarmış gibi, üç yandaki ağaçların arasına da yoğunluktan girilemeyecek herhalde.
Öte yandan, onca eleştirdikleri parkın dışındaki, asıl meydandaki yaya alanı, bu projede gene var! (Bazı şaşkınlar, projenin çiziminde bu alanı "tek renkli, gri zeminli" görünce oraları "baştanbaşa taş zemin" olacak sanmışlar ve bozulmuşlardı...) Bu bölgenin ortasında da Atatürk anıtı yer alıyor. Yani anıt, yüz metre kadar doğuya taşınmış!
Niçin? Biz anlayamadık, herhalde öbür projeyi beğenmeyenler daha iyi bilirler (şu anda kabul edilmiş olan projede anıt her zamanki yerinde duruyor oysa.)
Bu projede AKM de yok!
Hani kıyamet koparılıyordu, "gericiler opera binasını yıkacaklar ve bir daha yapmayacaklar" diye? Kemalist mimarlar da mı sonunda gözden çıkardılar AKM'yi?
Üstad orayı "teras" yapmış, manzarayı açmış (fena fikir de değil ha), terasın altına da "kültür merkezi" kurmuş (Lütfi Kırdar konser salonunun altındaki Borsa lokantası misali.)
Bu projenin elbette uygulanacağı falan yok, öteki proje çoktan onaylandı bile, burada maksat hükümete gıcıklık...
Ve de, geliyoruz meselenin bam teline:
Yaya alanı tartışması falan işin tuzu biberi, asıl amaç, topçu kışlasının yeniden yapımına bir şekilde engel olmak!
Çünkü muhalefet bu girişimi "Osmanlı'nın intikamı" olarak algılıyor!
Milli Şef İnönü'nün yıktırdığı Osmanlı kışlasını yeniden yaptırmak istemiyorlar. (Vallahi Stalin de birçok katedrali yıktırmıştı Moskova ve Leningrad'da, ilericilik olsun diye.)
Tuhaf şey, belediye meclisinin CHP'li üyeleri "olur" vermişler oysa. (Seçilmiş değil de atanmış olsalardı Kılıçdaroğlu onları ne güzel görevden alırdı!...)
Peki be kardeşler, size bir teklifim var:
Madem Osmanlı kışlalarını yıkmak bu kadar elzem ve de ilerici ve de devrimci bir atılım... Aynı mantıkla Harbiye'deki Harbiye binasını da yıkalım mı?
Yerine yeşil alan yaparız, adını da "Kılıçdaroğlu Gezisi" koyarız, olamaz mı yani? O da CHP'nin koskoca bir başkanı, bu da CHP'nin koskoca bir başkanı.
Yok, siz daha ziyade "Demokrasi Parkı, Özgürlük Parkı" gibi isimleri tercih edersiniz. Olur, Selimiye'yi yıkalım, oraya da öyle deriz, var mısınız?