Marmaray çalışmaları nedeniyle Üsküdar Meydanı'nı kullanan İstanbullular yıllarca sıkıntı çekti. Bilhassa akşamları trafik arapsaçına dönüyordu.
Yağmurun çiselediği bir cuma akşamında, meydanın tam bir saat boyunca kilitlendiğine bizzat şahit olmuştum. Döngü oluşmuştu; herkes birbirini engelliyordu. Bir saat sonra trafik polisi beyefendi açtı.
"Sıkın dişinizi" dediler, "Marmaray inşaatı bitince rahata ereceksiniz..." İnsanlar da sabretti.
Sonuç: Üsküdar Meydanı akşamları eskisinden de beter oluyor.
Yolları ve ışıkları öyle düzenlemişler ki... Gündüzleri idare ediyor ama yoğunluğun arttığı akşam saatlerinde araçlar yine birbirini engelliyor. Tıkanıklığın baş sorumlusu da Çarşı Durağı... Oranın işlememesi bütün meydanı kilitliyor.
Belli ki meydanın düzenlemesini bu işten hiç ama hiç anlamayan trafik cahilleri yapmış.
Böyle gitmez. Göreceksiniz bir süre sonra yolları tekrar düzenleyecekler.
Zevksizlik ucubeleri
Üsküdar özel bir meydandır. Çevresi tarihi cami dolu: Mihrimah Sultan, Yeni Valide ve Şemsipaşa... Ortada III. Ahmet Çeşmesi... Bütün bu eserler temizleniyor, onarılıyor, ışıklandırılıyor. Çok da iyi yapılıyor.
Ne var ki biçimiyle de, rengiyle de birer zevksizlik abidesi olan suratsız Marmaray binalarını getirip bu güzelim meydanın ortasına kondurdular.
Muhafazakar her şeyden önce değerleri muhafaza edendir. Meydana o binaları dikenlere ise tecavüzcü denir; tarihe ve kültüre tecavüz ediyorlar.
Not 1: Şu otobüsleri kaldırsanıza meydandan... Koskoca aracın kalkış saatini orada beklemesi şart mı? Otobüsün merkezi başka yerde olur. Gelir, yolcuyu alır, beklemeden gider. Kadıköy de aynı durumda...
Anlamıyorum: Başkan Kadir Topbaş bu beceriksiz adamları niye istihdam ediyor?
Not 2: Trene inen yürüyen merdivenler de o kadar hızlı ki sanki tabakhaneye koşturuyorlar. Halbuki sürüyle yaşlı veya eli torbalı insan var o civarda. Görmüyor musunuz: Ödleri kopuyor binerken. Biraz yavaşlatsanıza...