Erol Katırcıoğlu kimi araçların arka camına konulan "K.Atatürk" imzası veya "tuğra" şeklindeki çıkartmaları konu etmiş. (Taraf, 9 Mart)
İki noktaya dikkatimizi çekiyor yazar:
1) İstanbul'un kalburüstü bölgelerinde, Kemalizm'e gönderme yapan K.Atatürk imzaları, varoşlarda ise İslamcılığı işaret eden tuğralar çoğunlukta.
2) Bu çıkarmaları araçlarına koyanlar, sadece kendi siyasi fikirlerini, görüşlerini ifade etmekle kalmıyor, "bizim" de o görüşleri paylaşmamızı istiyor.
Benim bu yorumlara temel bir itirazım yok.
Ancak şimdi öyle bir örnek vereceğim ki bütün söylenenleri "bir an için" askıya alacak.
Şu gördüğünüz fotoğrafı bir ay önce, Bağdat Caddesi'ne yakın bir yerde olup, paralı insanların oturduğu bir sitede çekmiştim.
Hem Atatürk imzası var arka camda, hem de tuğra! (Ayrıca araç LPG'li... Siteye misafir olarak gelmiş olabilir.)
Bu durum hakkında ne düşünmeliyiz?
Araç sahibi bir sentezi mi amaçlıyor? Yoksa iki görüşün bir arada yaşayabileceğini mi söylemek istiyor? Mesela, "Durun, kavga etmeyin, bu ülkede herkese yer var" demek istiyor olabilir mi?
Halkımızın, cumhuriyet kurulalı beri başarıyla uyguladığı... "Köprüyü geçene kadar, ayıya dayı deme" stratejisini de unutmayalım:
Belki de araç sahibi, Kemalistler ile İslamcıların eşit ağırlıkta olduğu bir semtte yaşadığı için, durumu bu şekilde idare ediyor.