Milletvekili yemini, Anayasa'nın çokça tartışılan meselelerinden biridir. Çünkü yemin, ülkedeki temel siyasi düzenin mikro düzeydeki ifadesidir.
Örneğin, askerin siyasete müdahale ettiği dönemin yemininde Atatürk adı geçer. Çünkü nerede Atatürk varsa, orada TSK vardır.
Vesayet rejiminin son bulmakta olduğuna ilişkin işaretlerden biri, Atatürk adının yeminden çıkarılmasıdır.
İşte bu süreçte AK Parti yeni Anayasa için söyle bir milletvekili yemini öneriyor:
"İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma, devletin bağımsızlığını, bütünlüğünü, millettin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, mukaddesatım ve şerefim üzerine yemin ederim."
Haberciler mukaddesat kelimesine takıldılar ama AK Parti'nin önerisinde başka bir mesele daha var: "Milletin kayıtsız şartsız egemenliği" ibaresi mevcut duruma uymuyor.
MÜSİAD da Anayasa önerisini kamuoyuna duyurduğunda bu noktayı vurgulamıştı:
Türkiye bazı uluslararası antlaşmalara imza attı. O antlaşmaların gereği olarak, millet istese de, Meclis, mesela insan haklarına aykırı kararlar alamaz.
O antlaşmalar yürürlükte kaldığı sürece, milletin egemenliği kayıtlıdır ve şartlıdır!
Dolayısıyla, milletin kayıtsız şartsız egemenliğine vurgu yapmak, yalan yere yemin ettirmektir.
Başka bir formül bulunmalıdır.
Not: MHP'de siyaset felsefesinden anlayan kimse yok mu? Vesayet rejiminin geriletildiği bir dönemde hâlâ "Atatürk ilke ve inkılapları" üzerine yemin edilmesini öneriyorlar.
Kaç kere söylendi: İnkılaplar arasında ölçüler de var. Metre için, kilogram için yemin edilir mi? Hem bu ne biçim bir parti ki rakibi olan CHP'nin siyasetine uyacağına (Atatürk ilkeleri = 6 Ok) yemin ediyor.