Geçen akşam aHaber'deki Aklın Yolu programında Prof. İhsan Dağı ve Dr. Hüseyin Kalaycı ile Türk ve Kürt milliyetçiliklerini konuştuk...
Tabii program esnasında sık sık Beşiktaş'taki adliyeye bağlanarak İlker Başbuğ'un son durumunu öğrenmeye çalışıyorduk.
O arada dikkatimi çeken bir şey oldu: Muhabir arkadaşlarımız gayet özenli bir dille "iddia" tabirini kullanıyordu: Genelkurmay'ın internet siteleri kurduğu iddiası... Bu sitelerde kara propaganda yapıldığı iddiası, gibi...
Bir kez daha altını çizeyim: Genelkurmay'ın internet siteleri kurması iddia değil, gerçek... Bu sitelerde Hükümet aleyhine kara propaganda yapılması da iddia değil, gerçek...
İşin "iddia" kısmı, "Bu sitelerin kurulup, o şekilde çalıştırılması kimin emriyle mümkün olmuştur" yönüdür. Emri verenin, dolayısıyla en üst düzey sorumlunun, İlker Başbuğ olduğu iddia ediliyor. Kim ediyor? Çalışma arkadaşları!
Mahkeme şuna karar verecek: İlker Bey mi, değil mi? İlker Bey ise, görev tanımının dışına çıkarak darbeci siyaset yapmasının cezası ne kadar?
Ama tabii takdir yüce Türk milletinin...