Politikacıdan, yorumlarını hakikate dayandırması beklenir. Örneğin İstanbul-İzmir yolunu 3.5 saate indirmek, zamandan ve yakıttan müthiş tasarruf sağlar. Bu bir gerçektir. Ancak otobanın, Susurluk ve benzeri kasabalardaki işyerlerini çok zor durumda bırakacağı da bir gerçektir. Bir siyasetçi otobanı, diğeri işyerlerini savunabilir.
Ancak bizde siyaset böyle yapılmıyor. Eleştirilere "uysa da, uymasa da" tarzı hâkim: Mesela DSP Başkanı Masum Türker, "Başbuğ'un tutuklanması, yargının siyasallaştığını gösterir" diyor.
Halbuki gerçek bunun tam tersi: PKK ile yoğun bir kavgaya tutuşulmuş... Üst düzey bazı komutanların "Başbuğ tutuklanırsa istifa ederiz" diye rest çektiği dedikodusu çıkmış... Uludere faciası hâlâ gündemde...
Böyle bir ortamda Hükümet, askeri tedirgin edecek bir gelişme olmasını istemez ki...
AK Partililer, elbette Hükümeti devirmeye çalıştığına inandıkları Başbuğ'un tutuklanmasını ve ceza almasını ister. Ama şimdi değil; sular durulduğunda...
Ben, "Mahkeme bu atmosferde belki de İlker Bey'i tutuklamaz" dedim TV'de... Yargı ise siyasi ortamı umursamadı, kanunları uyguladı.
Ama tabii takdir yüce Türk milletinin...