Geçen gün değindiğim, "türbanlı kadınların da yılbaşında plastik çam ağacı süslemesi" olayı, birçok okurumuzun ilgisini çekti.
Bazısı olaya tümden karşı: "Hıristiyan âdetidir, dinimizde yeri yoktur" diyor.
Bazıları biçimine karşı: "Ağaç süslenir süslenmesine de, bunu Hıristiyanlığın simgeleriyle yapmamak gerek."
Ben bu ikinci görüşe daha yakınım.
Sebebini anlatayım:
* Bir kere, Hz. İsa'nın doğum günü kabul edilen Noel/Christmas (24/25 Aralık) yortusu ile Yeni Yıl kutlamasının (31 Aralık/1 Ocak) "direkt" bir ilişki yok.
Yani Müslüman'ıyla, Hıristiyan'ıyla, Budist'iyle, Tanrıtanımaz'ıyla insanların, 31 Aralık gecesi, coşkuyla karşıladıkları sadece yeni yıl; Hz. İsa filan değil.
* İkincisi, ağaç süslemek, Hıristiyanlıktan öncesine giden, çok eski bir gelenek. Yani Hıristiyanlığın tekelinde değil.
* Yeni yıla ilişkin umutlarını plastik çam ağacını süsleyerek somutlaştıran, yanıp sönen minik ışıklar aracılığıyla sevincini dışa vuran türbanlı kadının hayali Hıristiyanlaşmak değil ki!
O kadın ve yakınları sadece mutlu olmak istiyor.
* Yılbaşı ağacı süslemek, Müslüman'ın, Hıristiyanlaştığını değil, kapitalist ekonominin parçası olduğunu gösterir. Yeni orta sınıf güçlendikçe bu tip pratikler artacaktır.
* Bence sorun şurada: Yılbaşı ağacı süslemek, yeni orta sınıflar için henüz taze bir zevk olduğu için "adabı" oluşmuş değil.
Millet markette ne süs bulursa alıyor.
Bu süslerin çoğu Batı ülkeleri için Çin'de ucuza üretildiğinden, ister istemez Hıristiyan melekleri, haç ve aziz figürleri filan olabiliyor aralarında...
Yani bizim yeni orta sınıf henüz bu alanda kendi kültürünü kurabilmiş değil.
Çoktan "Batılılaşmış" olan eski orta ve üst sınıflar ise yılbaşı süslerinde yer alan Hıristiyan simgelerini bir sorun olarak görmüyor.
Tam tersine onları kullanmakla Batılı hale geldiklerini, modernleştiklerini sanıyorlar.
(Nerelisiniz hanımefendi? "Türkiye'den..." Aa, hiç Türk'e benzemiyorsunuz... "Çok teşekkür ederim!" benzeri bir durum.)
Not: "Yıldönümü kutlaması" bizde ne zaman ve nasıl başladı; biliyor musunuz? Tarihi çok ilginç... Yarın da ona değinerek konuyu bu seferlik kapatırız.
Herkese mutlu yıllar!
