17.07.2010 günü gazetenizin 6. sayfasında "Çakma Kahramana Gazi Osman Paşa Muamelesi" başlığı ile yayınlanan makale, tamamen asılsız olup söz konusu yayın ile müvekkilimizin onur ve saygınlığı rencide edilmiş, bu makale ile müvekkilimizin başarılarla dolu meslek hayatı ve kamuoyunu aydınlatma ilkeleri ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Gazeteciliğin temel ilkesi olan araştırma ilkesi ve tarafsız yayın yapma ilkesi söz konusu yayınlarınız ile yok sayılmış, müvekkilimiz kamuoyuna "çakma kahraman", "dalgacı", "hırsız" olarak gösterilerek bu yayınlarla karalanmıştır. Oysa ki basit bir araştırma ile müvekkilimizin makaleye konu savunması rahatlıkla incelenebilirdi. Yayına konu savunma ve gerçekler aşağıda izah ettiğimiz şekildedir:
Müvekkilimiz kamuoyunda "Poyrazköy davası" olarak bilinen davada (İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 2010/34 E) sanık olarak yargılanmaktadır. Bu davanın 14.07.2010 tarihinde yapılan duruşmasında müvekkilimiz 1 günden fazla süren 70 sayfayı aşan ön savunmasını sayın Mahkemeye sunmuştur. Kardak krizi ile ilgili; bir paragrafı dahi bulunmayan kısmında müvekkilimiz kendisinin ve silah arkadaşlarının nasıl bir inanç, bağlılık ve vatan sevgisi ile mesleklerini icra ettiklerini ortaya koyması bakımından silah arkadaşının gelişen şartlar dahilinde savaş botuna kendi cebinden para ödeyerek (daha sonradan bedelinin kendisine iade edildiğini de belirterek) benzin aldığını belirtmiş ve Mahkemeye ilgili fatura ve kredi kartı ekstresini sunmuştur.
Bütünlük arzeden ve 70 sayfayı bulan mahkeme savunmasının yalnızca 1 paragrafını teşkil eden bu beyanlara karşı savunmanın bütününü incelemeden herhangi bir araştırma yapmadan iftira ve hakarete varan yayın yapılmış, bu makaleyle müvekkilimiz hedef alınarak karalanmaya ve yıpratılmaya çalışılmıştır. Ayrıca makalede iddia edildiği üzere, müvekkilimiz ne sözlü olarak yaptığı savunmasının herhangi bir yerinde ne de yazılı olarak sunduğu savunma metninin herhangi bir yerinde kendisinden "kahraman" olarak söz etmiş değildir. Bilakis müvekkilimiz Kardak kayalıklarında gösterilen askeri başarının ülke savunması için canlarını feda eden "Mehmetçiklerin" gösterdikleri fedakarlık yanında sözünün dahi edilemeyeceğini mahkemede özellikle vurgulamıştır. Buna rağmen söz konusu makalede kendisine karşı "çakma kahraman" denilmesi, "dalgacı" diye nitelenmesini anlamak mümkün değildir. En ağırı ve kabul edilemez olanı da devletin hücum botu için verdiği benzinin kendi özel aracında kullanıldığının söylendiği satırlardır. Bırakınız sorumlu yayıncılığı ve meslek ilkelerini, her türlü ahlak anlayışının da reddedeceği bu düşük üslup dahi saldırı amacıyla kamuoyuna sunulmuş makalenin ne derece gerçeklikten uzak olduğunu ortaya koymaktadır.
Müvekkilimizin ve aldığı kritik görevler nedeniyle o'nun nezdinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin manevi şahsiyetinin böylesi yanlı, asılsız ve karalayıcı yayınlarla rencide edilmesinden ötürü bu tekzip yazısının yayınlanması zaruri hale gelmiştir. Kamuoyunun "bilgilenme hakkı" adına, iş bu düzeltme (tekzip) metnini Yüce Türk Halkı'nın bilgisine saygılarımızla sunarız.
Ali TÜRKŞEN Vekili
Av. İbrahim ŞAHİNKAYA