Siyaset nedir? Bu soruya verilen ilginç cevaplardan biri şöyle: "Siyaset düşmanını ve dostunu belirleme sanatıdır."
Yani bu görüşe göre, birileriyle birlik olup, başka birilerine karşı mücadele etmek siyasetin doğasında var...
Tabii bu tanımın içinde başka bir gerçek daha gizli: Siyaset yaparken, dostlar ve düşmanlar "yeniden ve yeniden ve yeniden" tanımlanıyor.
O halde siyaset aynı zamanda dostunu terk edip, düşmanınla işbirliği yapma sanatı da aynı zamanda.

***
Kemal Kılıçdaroğlu olayında bunu net biçimde gördük. Daha düne kadar Deniz Baykal'ın sözünden çıkmayan siyasetçiler, bir anda yeni dostlar ediniverdiler.
Hani CHP'liler sağ partilerde siyaset yapan meslektaşlarını ilkesizlikle, duruş sahibi olmamakla, fazla eğilip bükülmekle suçlar ya...
Bir de baktık bütün bunların kralını onlar da yapıyormuş.
Baykal ile birlikte uygun adım yürürken, hop yan sokağa sapıverdiler.
Bunları kınamak, ayıplamak için yazmıyorum. Siyasetin doğasında böyle bir durum var.
Çözülme başladı mı, durdurmak kolay olmuyor.
Derin operatörlerin ve AD medyasının Baykal'ı göndermeye kararlı olduğunu hisseder hissetmez, genel sekreterinden milletvekiline, birçok CHP siyasetçisi yeni dostlar ediniverdi.
Kıssadan hisse: Ben gizli kamera olayını duyar duymaz, "Bu operasyonun nihai hedefi AKP'yi vurmak olabilir" diye düşünmüştüm.
Başbakanın başına bir şey gelse, birçok AKP'linin ani bir hareketle yeni dostlar edinmeyeceğini kim garanti edebilir?