Fırsat buldukça uğradığım İstanbul Beşiktaş'taki Deniz Müzesi, Çanakkale, Kocaeli ve İzmir ile birlikte Deniz Kuvvetleri'nin dört deniz müzesinden biridir.
Buradaki kitapçı ve hediyelik eşya bölümünde, çok hoş parçalara rastlamak mümkün...
Mesela gemi desenli ipek mendiller gayet güzeller. Denizden hoşlanan kadınlara hediye edilebilirler.
Beni asıl ilgilendiren ise kitaplar elbette. Örneğin 'Geçmişten Günümüze Bahriye Kıyafetleri (1390-2005)' kitabında denizci görüntüsünün nasıl değiştiğini merakla izliyorsunuz.
Okumaktan hoşlandığım konulardan birisi de gemi öyküleridir.
Mesela Hamidiye kruvazörünü anlatan ve Binb. Ersan Baş, Dz. Yzb. Arif Emre Kara ile Kd. Ütğm. Ahmet Küçükoğlu'nun kaleme aldığı 'Gazi Hamidiye ve Akın Harekâtı' iyi bir kitaptır.
Savaş gemisi dendi mi akla hep Yavuz gelir ama ben 'fazla Alman' bulurum onu. (Bulgaristan'dan transfer ettiğimiz Naim Süleymanoğlu misali.)
Hamidiye ise parasını verip yaptırdığımız bir gemidir, üstelik de kaptanı, unutulmaz Rauf Orbay'dır.
Konu açılmışken, Denizler Kitabevi'nden yeni çıkan, Ahmet Güleryüz'ün yazdığı, 'Hamidiye, Mecidiye ve Kruvazörler' adlı çalışmaya da değineyim.
Serhat Güvenç'in yazdığı 'Osmanlıların Drednot Düşleri' birkaç ay önce İş Bankası Yayınları'ndan çıkmıştı. Başka kitaplar da var.
Bahriye tarihi son zamanların ilgi çeken konuları arasında, ki bu da sevindirici bir durum...
Cesaret ve fedakârlığın karacılara has özellikler olmadığını da unutmayalım.
Not: 'Ordu düşmanı' diyen ahmakların ağzına tıkayacak daha çok malzeme var bizde.