Cübbeli Ahmet Hoca'yla ilgili birçok yorumda aynı espriyi duyduk: "Ne demişler? Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma..."
Valla Ahmet Hoca'nın neler dediğini, bunları hangi ortamlarda, ne şekilde dile getirdiğini bilmiyorum. Ama şurası kesin ki Hoca'nın tavsiyeleri tartışmaya açık: Öyle mi dedi, böyle mi dedi? Şunu mu kastetti, bunu mu?
Öte yandan görüntüler net. Neler yapmış Hoca: Karısını alıp dünyanın dört bir yanında tatile gitmiş... Kiliseleri gezmiş... Teleferiğe binip karlı dağlarda gezdiği gibi, sıcak denizlerde de yüzmüş... Jet-ski ile dolaşmış...
İşte bu görüntülerden hareketle diyorum ki:
"Hocanın yaptığını yapın!"
İmkanınız el verdiğince gezin. Kendinizi dünyaya kapamayın. Yurt dışına gidemezseniz, yurt içinde dolaşın. Tatile çıkın. Başka kültürleri, başka inançları tanımaya çalışın. Yeni tecrübelere (jet-ski gibi) açık olun.
"Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma" sözü, Cübbeli Ahmet Hoca sayesinde ' demode' olmuştur.
Artık tersi geçerli: " Hocanın dediğini yapma, yaptığını yap! "
Not: Bir orta yol bulmak isteyenler, " Hocanın hem dediğini yap, hem de yaptığını " ilkesinden de hareket edebilir.