Fransız Meclisinin aldığı karar benim için de büyük hayal kırıklığı oldu. Kendimi tarihçilerin yerine koyuyorum.
Diyelim ki " 1915'te ne oldu " sorusuna cevap arıyorum. Arşivlere giriyorum. Yıllarca çalışıyorum.
Sonunda da, hem Ermeni tezine (' soykırım oldu'), hem de Türk tezine ( olay mukaletedir; taraflar karşılıklı olarak birbirini öldürmüştür ) aykırı bir sonuca varıyorum:
"Bu ne soykırımdır, ne mukalete; olayı etnik temizlik olarak nitelemek daha doğru olur."
Fransız politikacıların aldığı karara göre 'tarihçi-ben' suç işlemiş olacağım. Niye? Çünkü 'soykırımdır' demiyorum. Olacak iş mi?
Rasyonel düşüncenin şampiyonluğunu yapmış bir ülke, bir kültür için ne büyük ayıp!
Entelektüel açıdan tam bir skandal!
Akıl, mantık, bilim, sorgulama, fikir özgürlüğü, demokrasi gibi temel kavramlara vurulmuş korkunç bir darbe bu.
İşin Türkiye için en kötü yanı da şu: Fikir özgürlüğünü, demokrasiyi, insan haklarını, ideolojileri sorgulamayı, tarihle yüzleşmeyi savunan Türkler zor durumda kaldı.
Not: Kanunun yürürlüğe girebilmesi için Senatonun onayı gerekiyor. O onay ya hiç çıkmayacak ya da çıkması uzun yıllar alacak.