KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı tanıtım için 40 milyon dolar ayırdı.
Bunun için Wunderman adlı iletişim firması ile anlaşma yapıldı. Wunderman'ın Türkiye Başkanı Atilla Aksoy şöyle diyor: "Türkiye yıllardır Batı'da şiş kebap, lokum ve rakı ile özdeşleştirilerek tanıtıldı. Bu imaj, Türkiye'nin, fes giyen insanların yaşadığı ' uzaktaki bir egzotik ülke' olarak algılanmasına yol açtı. Biz ise ' Akdeniz'i öne çıkaracağız. Çünkü 'Akdeniz' coğrafi olarak Batılılara yakın geliyor. Herkesin bildiği bir kelime. Akdeniz, 'uygarlık, kültür, tarih, deniz ve zengin bir mutfak' demek."
Benim de 2 sorum var:
1) Türkiye ne zaman kendini rakıyla tanıttı? Daha bir yıl öncesine kadar, mesela Yunanistan'ın ' uzo'suyla rekabet edecek kalitede rakılarımız yoktu ki! Aynı şekilde şiş kebap da reklamlarda öne sürülmedi. Onun yerine deniz, kum, güneş ve tarih ön plana çıkarıldı. Yine de Türkiye deyince Batılıların aklına rakı ve şiş kebap gelir. Niye? Çünkü onlar bizim ayırt edici özelliğimiz. İspanya, İtalya ve Yunanistan'da da ' Akdeniz' var. Ama rakı ve şiş kebap yok.
2) Madem rakı ve şiş kebap imajı kötüydü... Nasıl oldu da ülkemize gelen turist 1984'te 2 milyonken, 21 yıl içinde 10 kat artarak 20 milyonu geçti? Bizi biz yapan özelliklerimizi terk etmek doğru mu? Bence değil!