Philips'in reklamını izlediniz mi? 'Ambilight' TV'lerin yüksek renk kalitesi bize şöyle anlatılıyor: İki kadın ve iki erkek, yan yana oturmuş, TV'de 'heyecanla' maç seyretmekte. Derken odaya bir köpek giriyor ve kumandanın 'siyah-beyaz' tuşuna basıyor. Bunun üzerine seyirciler bir anda 'geçmişe' gidiyor. Elbiseleri, gözlükleri filan değişiyor ve TV'yi 'ruhsuz' biçimde izlemeye başlıyorlar. Köpek tekrar 'renk' tuşuna basınca da heyecan kaldığı yerden devam ediyor.
Burada bir hata var.
Ben TV'nin siyah-beyaz olduğu dönemi biliyorum. Çok daha büyük heyecan ve merakla izlerdik. Niye? Bir kere TV yeniydi, henüz kanıksanmamıştı. İkincisi, siyah-beyaz ve yeteri kadar net olmayan görüntü, insanların hayal gücünü kamçılar. Muğlaklık, imgelemi harekete geçirir; boşlukları doldurma çabası, katılımı ve dolayısıyla heyecanı artırır. Pornografiyle erotizm farkı gibi: Porno kısa sürede sıkıcı hale gelir çünkü hayale yer bırakmaz.
Özetle: Reklamı hazırlayanların, 'geçmişe' dönmemeleri gerekiyordu.