Hemen belirteyim: Bürokrasi gereklidir. Sadece devlette değil, özel sektörde de bürokrasi işlerin doğru düzgün yürümesini sağlar. Mesela eskiden çalıştığım bir şirketin bürokrasisi gayet zayıftı... Bu yüzden işten ayrılan bazı arkadaşlarımızın ücreti aylarca ödenmeye devam etmişti... Durum anlaşılınca da ortalık birbirine girmişti.
Öte yandan bürokrasinin kötü yanları da vardır: Bir kere sürekli genişleme, büyüme, hantallaşma eğilimindedir. 'İşbölümü' ve 'denetim' yapacağım diye dallanıp budaklanır. Kötü yönlerinin bir diğeri, bürokrasinin değişen hayata uyum sağlamakta zorluk çekmesidir. Sonuçta ortaya bir liralık işi, beş liraya mal eden bir organizasyon çıkar.
Dün yayınlanan bir haber bizim bürokrasinin en basit işleri dahi beceremediğini, korkunç bir kırtasiyecilik içine düştüğünü gösteriyordu.
Özetliyorum: TBMM terör olaylarını görüşmek üzere olağanüstü toplanacak... Tatildeki milletvekillerine haber verilmesi gerekiyor... Başkan Bülent Arınç'ın çağrısını Genel Sekreterlik, İçişleri Bakanlığı'na gönderiyor... Bakanlık bu çağrıyı 81 ilin valilerine iletiyor... Tabii çoğu valilik milletvekillerini bulamıyor ve çağrıyı tekrar Meclis'teki özel bürolarına gönderiyor... Yani Meclis'ten yola çıkan çağrı, tekrar Meclis'e dönüyor! ( Milliyet ) Hantallığa, mantıksızlığa, akılsızlığa bakar mısınız! Peki gündelik hayatta iletişim nasıl sağlanıyor? Çok basit: Diyelim ki arkadaşlarınızın kandilini kutlayacaksınız... Mesajınızı yazıp tek tuşa dokunarak cep telefonu vasıtasıyla herkese gönderiyorsunuz; iş bitiyor.
Ancak bizim bürokrasi iletişim çağının gereklerine uygun organize edilmediğinden böyle saçma sapan bir şekilde çalışıyor. Para, emek ve zaman israf ediyor.
Ve işin daha da acı yanı ne biliyor musunuz: Bu abuk düzeni sürdürmeye çalışan, onu savunanlar var!