Galatasaray'da Divan'ın yetki vermek istememesi ve yönetimdeki kopukluklar üzerine Ünal Aysal ikinci kez olağanüstü kongreye gitme kararı aldı. Yeni bir kongre Galatasaray'daki sorunları çözer mi?
Ben bu kongre kararının arkasında Faruk Süren'in varlığını süzüyorum. Faruk Süren, Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en başarılı başkanlarından bir tanesi... 2000 yılında UEFA Kupası'nı kaldıran takımın başkanı oydu ve o noktaya Galatasaray bir günde gelmedi. Arka arkaya 4 yıl Türkiye şampiyonu oldu, arka arkaya 4 yıl Şampiyonlar Ligi'ne girdi, sonunda UEFA Kupası'nı kaldırdı.
Bütün bu dönemde başkan Süren'di. Faruk Süren'in bu başarısına kimse bir şey diyemez. Ama bu Faruk Süren garip bir şekilde Ünal Aysal neredeyse yanı başında olmaya başladı. Maçta yanı başında, tribünde yanı başında, locada yanı başında, düğünde yanı başında, bilmem nerede yemek yiyorlar yanı başında, Divan'da yanı başında! Faruk Süren garip bir şekilde hep yanında!
Faruk Süren'i de yakından tanıyorum. Yıllardır dostum... Benim tanıdığım Faruk Süren'in, Ünal Aysal gibi bir adama destek olmasını aklım hayalim almıyor. Galatasaray'ı bitiren adamın yanında Faruk Süren nasıl olur?
'Yeniden kongre yap, bu yönetimi değiştir' fikrinin Faruk Süren'den geldiğini adım gibi biliyorum. Zaten gazetelerde yapılan konuşmaları da okuyorum. "Ünal Aysal yeniden aday olmalı" diye nasıl da yürekten desteklemiş. Faruk başkanın bir tek "Bunu ben tezgahladım" demediği kalmış!
KİM ENKAZ DEVRALMAK İSTER?
Orada garip bir durum var aslında... Ünal Aysal'a dönük büyük eleştiriler ama öteki taraftan 'duayen' diyeceğimiz isimlerden aday olması yönünde de baskılar var.
Bu ortamın sebebi şu; sen kulübü öyle bir şekilde batırıyorsun ki kimsenin başkanlığa aday olacak hali kalmıyor. Şu anda kim maddi-manevi batakta olan kulübün başına geçmeye cesaret eder?
En önemlisi maddi gücün olacak. Kurduğun yönetim ve senin katkı yapman lazım Galatasaray'a... Yoksa gelecek yıllardaki gelirleri bile temlik altında kulübün... Kulüp birbirine girmiş, takımın hali kalmamış. Oyuncular birbirleriyle dost mu, düşman mı belli değil!
ALP YALMAN-MUSTAFA DENİZLİ YÖNETİMİNİ GÖRÜRSENİZ ŞAŞIRMAYIN
Bu durumda Galatasaray yine Ünal Aysal'ın eline bakacak galiba... Dürüst ve Öztürk aday olmayacaklarını açıkladılar. Başka da bir aday yok ortada...
Bence mahkum değil... Eski başkanlardan Alp Yalman dönüş yapmak üzere... 'BEN ADAYIM' diye çıkacak ortaya... Namık Kemal'in meşhur şiiri vardır ya;
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini... Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini!
İşte Galatasaray o durumda... Alp Yalman, Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi başkanlarından biri ve de çok yüreklidir. 25 Ekim'den sonra Galatasaray'da Alp Yalman- Mustafa Denizli yönetimi görürseniz şaşmayın.
PRANDELLİ MAÇI DAHİ YORUMLAMAKTAN ACİZ
Yönetimdeki karışıklık mı takımı olumsuz etkiledi yoksa bu durum Prandelli'den mi kaynaklanıyor?
Prandelli'nin antrenörlükle falan alakası yok. Açık söylüyorum. iyi niyetli bir insan... Kenardaki halini görünce samimiyetle üzülüyorum. Fakat bilmiyor, anlamıyor. Önünde oynanan maçı yorumlamaktan aciz. Burak'ın yanına ikinci santrforu sokarken çıkardığı adam; Bruma... Kenardan top ortalayan tek adam... Sen kalenin önüne ikinci santrforu koyuyorsun, kim atacak topu oraya! Topu atacak adamı da kenara alıyorsun!
30 saniye evvel sağ açıktan akın yapmış, 3 kişiyi çalımlamış ve harika bir orta yapmış Bruma dışarı çıkıyor ve Umut giriyor! Kendisine hiç gelmeyecek topu beklemek üzere... Bunu yapan bir adam Galatasaray'ın başında hoca olarak nasıl bulunur!
Sezon başında iki sağ bek Sabri-Eboue kadro dışı... İki sağ bek alınıyor; Veysel ve Tarık... Ama Yasin sağ bek oynuyor! Galatasaray'ın kadrosunda iki eski, iki yeni dört sağ bek varken bunlar yok; sağ bekte, sol açık olarak transfer edilen Yasin oynuyor! Bunu yapan hocanın ya deha olması lazım ya deli olması lazım. Normal hoca bunu yapmaz!
Onun için ben Prandelli'yi konuşmuyorum bile... Galatasaray'ı batıran başından sonuna Ünal Aysal'dır. Kişisel kaprisleri, kişisel nefretleriyle...
Bir Galatasaray Başkanı, Divan Kurulu'nda Fatih Terim'den "Birinci antrenör" diye söz eder mi! ismini telaffuz etmemek için... "Birinci antrenör" dediği kişi Fatih Terim! Galatasaray'ın tarihi Ünal Aysal'ı çizer geçer. Fatih Terim o tarihe çakıldı. Adamdaki kine, nefrete bak! "Mancini" diyor, "Prandelli" diyor; Terim için "Birinci antrenör" ifadesini kullanıyor!
"Fatih Terim 122 milyon Dolar harcamış, Mancini 27 milyon Dolar harcamış, Prandelli 19 milyon Dolar harcamış..." Kim harcadı bu paraları; Fatih Terim, Mancini, Prandelli mi yoksa sen mi! Galatasaray'ın transferlerini kim yaptı? Fatih Terim'in verdiği 20 kişilik listeyi açıklar mı Ünal Aysal? Bunlardan kaçını ve hangi sıradakileri almış? Fatih'in listesinden; 15. sıradan sonra 3 kişi aldı. Kendisi 'çileklerim' diyerek Drogbaları aldı, Sneijderleri aldı. Alan kendisi... Fatih'in bunlarla ilgili hiçbir talebi yok. 122 milyon Dolar'ı kendi harcadı. Böyle bir adam... Gittikçe ufalan, gittikçe küçülen, gittikçe ne olduğunu ortaya koyan bir adam ve bunun yanında Faruk Süren var! Aklım hayalim hakikaten almıyor!
PENALTI YÜZ KARASI BİR OLAY
F.Bahçe, G.Antep karşısında hırslı ve istekli başlasa da bunu sonuca taşıyamadı. Galibiyet golü de tartışmalı bir penaltı golüyle geldi...
Bu hakemler konusunun bir şekilde çözülmesi lazım. Senelerden beri bunu söylemekten dilimde tüy bitti: Bu hakemler alenen resmen eyyam yapıyorlar. Daha 3. haftadaki bu penaltı kararı yüz karası bir olaydır. Aynı penaltıyı, aynı dakikada Gaziantep lehine verseydi ve Gaziantep maçı 1-0 bitirseydi, bugün ne olurdu? Söyleyeyim: Hakem bitmişti! Şimdiye kadar; maçın 3. dakikasında kaleciye uyarı yapıldığını duydunuz mu? Elyasa'nın en küçük itirazında sarı kartı çekti, Emre ve Caner'in hakemi dövmedikleri kaldı, çıt yok!
Editör: Özge Aydın