Galatasaray'ı Süper Kupa'da yenerek moral depolayan Fenerbahçe'nin konuğu Karabükspor'du. Gol düellosunun yaşandığı maçın galibi sarı lacivertliler oldu. Maç ve hakem ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe iki maçı da çok rahat kazanmalıydı. Ama yani bu Galatasaray'ı yenemiyorsa (İyi oynayan Muslera'ya rağmen) Fenerbahçe'de bir sorun var demektir. Yani tarihte karşısına çıkabilecek en kötü Galatasaray!
Şimdi en kötü derken şunu kastediyorum; Galatasaray'ın bir tarihi yenilgisi var o da 6-0. O 6-0'lık maçı alalım ve seyredelim.
Arkasından da bunu seyredelim. Göreceksiniz ki 6-0'lık maçta Galatasaray'ın 6-6 olabilecek kadar pozisyonu var. 6-0 yenildiği maçta, Fenerbahçe'nin attığı gol kadar net gol pozisyonu girmiş bir Galatasaray var. 0-0 biten maçta Galatasaray diye bir takım yok! Yani Fenerbahçe, Galatasaray'ı yenemedi. Arkadan da Karabük'ü yenemiyordu. Fenerbahçe iyi yönetilmiyor. Fenerbahçe kulüp olarak da iyi yönetilmiyor, kenardan da iyi yönetilmiyor. Bu Aziz Yıldırım o kafayla orada oturduğu sürece Fenerbahçe'nin işi de çok zor. Ama kadrosu fevkalade zengin, fevkalade güçlü. Diyorum ya yedekleri Galatasaray'da direkt oynayacak bir kadrosu var.
Diego'ya ceza sahasında arkadan yapılan müdahalede Brezilyalı futbolcu yerde kaldı. Sizce penaltı verilmeli miydi?
Diego'nun pozisyonu tartışılır. Bence penaltı değildi.
BEN HAKEM OLSAM YAKA PAÇA ATARDIM
Erkan Kaş'ın Kuyt'a arkadan sert müdahalesine hakem sarı kart çıkardı. Bu pozisyonda kırmızı kart olmalı mıydı?
Erkan Kaş'ın hareketi kesin, tereddütsüz anında kırmızı kart. Yani buna eğer bir hakem kırmızı kart çıkaramıyorsa o hakem hakem değildir. Aslında bu seyrettiğim maçlara bakarak birinci haftanın ortaya koyduğu en büyük sorun hakemler. Hakemlerin durumu iç açıcı değil. Hakemler eyyamcı. Büyük takım lehine eyyam yapıyorlar, ev sahibi takım lehine eyyam yapıyorlar ve de daha sonra yanlış olduklarını düşündükleri kendi kararları üzerine de eyyam yapıyorlar. Yani sana bir kart çıkaramadığını düşünüyorsa karşılığındaki pozisyona da kart çıkaramıyor.
Kendi kararları altında da eziliyorlar. Kendisine hiç dokunan yokken çimenlerin üstüne balıklama uçan Emre'ye güldü, geçti. Hiç tartışılmaz sarı karttı. Yuttursa penaltı çünkü. Orada güldü, geçti. Arkadan Kuyt'un futbol hayatını bitirebilecek kadar kasti, gaddar, acımasız...
Yani inanamadım. Yani o andaki duygularımı söyleyeyim; ben hakem olsam kırmızı kart falan çıkarmam kendisini doğrudan doğruya yaka paça kucaklar dışarı atardım 'Senin bu sahada oynamaya hakkın yok' diye. Daha senenin birinci maçı ya! Böyle bir gaddarlık yok. Lanet olsun ya! Ama şimdi o bütün bir sezon o çıkaramadığı kırmızı kartı boynunda taşıyacak 'Sen onu atmadın da şimdi bunu nasıl atarsın' diye. Şimdi ilahi adalete bak; orada kırmızı kart görmediği için oyunda kalan Erkan Kaş, Fenerbahçe'ye galibiyet golünü hediye etti. Harika bir asist yaptı.
'AHMET DURSUN SEBA GİTSİN!...'
Volkan Demirel'e verilen 3 maçlık ceza sizce doğru bir karar mı?
Şimdi bir defa olay ilginç. Volkan Demirel'e ceza liglerin başlamasına bir hafta kala verildi. Volkan Demirel, Disiplin Kurulu'na ligin başlamasına bir hafta kala tedbirsiz olarak sevk edildi. 'Nasıl tedbirsiz verilir' diye şaşırdım. Normalde çünkü olay oldukça tartışılması gereken bir olay. Tedbirli ceza heyetine sevk edersin. Hayır! Tedbirsiz sevk ettiler ama hem cezayı hem Tahkim'den onayını o beş gün içine sıkıştırdılar. Türk futbol tarihinde ender böyle bir hız. Yani bunun altında da bir şeyler var. Ama diyorum ki Türkiye'de gazeteci, muhabir yok. Volkan'ın cezası nasıl oldu da bugüne kadar Fenerbahçe'nin sağ kolu gibi çalışan bir federasyon tarafından bu kadar hızlı bir şekilde -Tahkim'de onanması dahilverildi. Ama son zamanlarda her şeyi merak ediyoruz. Çünkü muhabirlik olayı bitti!.. Gazeteciliğin bitmesi kimsenin umurunda değil.
TERİM'İN UMURUNDA...
A Milli Takımımızın bu gece Danimarka ile oynayacağı özel maçın ve 9 Eylül'de İzlanda ile oynayacağı 2016 Avrupa Şampiyonası grup eleme karşılaşmasının aday kadrosu belirlendi. Volkan Demirel kadroya alınmadı. Bu kararı nasıl buldunuz?
Şimdi oradaki eleştirilere katılmıyorum. Disiplin cezası olarak Fatih Terim almamazlık yapmaz. Fatih Terim'in umurunda değil disiplin cezası. Senelerden beri Emre'yi baş tacı yapan Fatih Terim'in üç maç ceza almış Volkan'ı milli takıma çağırmaması söz konusu olamaz. Ki Emre, FIFA ve UEFA'nın 3 yıldır en hassas olduğu konuda hapse mahkûm oldu. Yargıtay onaylamış olsa Emre hapse girecek ve yasalar gereği futbol hayatı bitecek, lisansı iptal edilip futbol oynayamayacak.
FORMDA OLMADIĞI İÇİN...
Şu anda dosya Yargıtay'da duruyor. Yani belki de oynamaması gereken maçları oynuyor. Yargıtay bu kararını verdiği zaman (yani nöbetçi mahkeme gidip verseydi) Emre şimdi yoktu. Onu çağırıyor. Emre'nin çağrılması konu olmuyor. İlk 11'de oynasa bir de kaptan olacak ve FIFA diyecek ki 'Türk Milli Takımı ırkçılık suçundan hapse mahkûm adamı kaptan yaptı.' FIFA'nın Türkiye'ye bakışına bakar mısın! Bunlar umurunda değil Fatih Terim'in. Melo'ya söylediği söz yüzünden Volkan üç maç ceza almış da o yüzden kadroya almamış. Volkan'ın formunu beğenmedi. Tolga'yı çağırdı mı? Onu da çağırmadı. Formda olmadıkları için çağrılmadılar.
ONLARI KİM BAĞIRTI !
TFF Başkanı Yıldırım Demirören yeni sezona dair fair play mesajları verirken 2014-2015 sezonunun da Süleyman Seba adına oynanacağını açıkladılar. Palavra!.. Yani geriye doğru gittiğin zaman 'Ahmet Dursun, Seba gitsin' diye bağırtılanlar, onları kim nasıl bağırttı, onların arkasından neler oldu...
Beni kimse konuşturmasın.
Editör: Özge Aydın