Galatasaraylı oyuncuların yüreğine sanki Metin Oktay'ın kazanma ruhu hakim olmuştu. Oyuna hükmeden kazanma karakteri yüksek bir Galatasaray izledim. İzleyenlere adeta "Futbol resitali" sunan Galatasaraylı oyuncular başta yönetimin, sonra Mancini'nin istediği tüm özellikleri sahaya yansıttılar. Hezimet sayılacak 6-0'lık skor ligin en zorlu takımı hatta kolay gol yemeyen savunma ustası Daum'un takımı Bursaspor'a karşı alındı. Eğer çoğunlukla Burak biraz da Drogba son vuruşlarda dikkatli ve isabetli olsaydı Galatasaray-Bursa rekabetinde ortaya ciddi sıkıntı yaratacak ve uzun süre unutulmayacak bir skor çıkardı.
Galatasaray'ın koşu kalitesi, topu kullanma beceresi, oyuna hakimiyeti, sahayı parsellemesi, rakibe karşı yapılan hücum pres, yardımlaşma, ayağa isabetli pas yapma, hücuma etkili ve hızlı çıkma top rakipteyken geriye çabuk dönme anlatılamayacak kadar güzeldi. Mancini'nin istediği "Toplu hücum toplu savunma" felsefesini oyuncuları nihayet fazlasıyla yerine getirdi. Bu oyun G.Saray'ın lige döndüğünün ve ağırlığını koyacağının işaretidir. G.Saray'da100. maçına çıkan Melo iki gole asist yaparken sahanın her santimine ayak bastı, koştu, çalıştı yine "Cesur yürek" olarak mücadele etti.
BURAK, SNEİJDER'İ İZLESİN!
İyi oyunun temelinde Mancini'nin dörtlü savunmada kalmasının etkisi vardı. Sabri sol bekte maç boyu müthiş bindirmeler yaptı. Eboue bindirmeleriyle göz doldurdu, attığı goldeki çalımı akıl doluydu. Mancini, orijinal pozisyonu stoper olan Hakan Balta'yı doğru hamleyle Semih'le partner yaptı. Mancini'nin "Gözbebeği" Ceyhun 4-1-4-1 sisteminde savunmanın önünde "Acil durumlarda camı kırın" özelliğinde basit ve etkili oynadı. Ceyhun rakibi karşılarken, kazandığı topları görerek ve riske girmeden pasa dönüştürdü. Galatasaray'da alt yapı öğrencileri hatta başta Burak olmak üzere birçok oyuncu üç muhteşem gol atan Sneijder'in topa vuruş biçimini izlemeli hatta öğrenmeli. Tribünlere "Sahamızı kapattırmadık, kapattırmayacağız" diye pankart açan Galatasaray taraftarını kutluyorum.
MAÇIN ADAMI: SNEİJDER-MELO