Maç öncesi senaryomuz Cluj'un savunma bloğunu biraz geriden kurup çabuk ataklarla pozisyon arayacağı, Galatasaray'ın ise topa sahip olup oyunu önde oynayacağı yönünde idi. Ancak karşılaşma hiç de öyle başlamadı. Cluj topa sahip olup, dengeli bir oyunla maça farklı bir şekilde başladı. Ve erken bir dakikada skoru 1-0 getirdi.
Dün akşamki maçta oyunu belirleyen tamamen hava şartlarıydı. Bu zeminde Galatasaray'ın alışık olduğumuz topa sahip olup pas yapma oyunu, yüksek paslarla baskı ve tempo oyununa dönüyordu.

Bahtsız Elmander
Galatasaray'ın yediği golden son dakikaya kadar Cluj bir kere bile rakip kaleye gitmedi. Rumen takımı tamamen yan ortalar ve yüksek toplarla örülü defansif bir futbol sergiledi.
Galatasaray belki çok net pozisyonlar bulamadı ama bu baskı ve tempo skoru 1-1'e getirdi. Bu baskının oluşmasındaki en önemli etken kaybedilen topların geri kazanılmasıydı. Galatasaray'ın en büyük şanssızlığı ise bu oyunda en önemli koz olan Elmander'in sakatlanıp çıkmasıydı.

Saha koşulları etkendi
Almanların bir sözü vardır: Futbol sahada oynandığı kadar sahayla da oynanır... Tıpkı dün akşam Galatasaray'ın yaptığı gibi... Galatasaray bu şartlarda daha farklı, daha iyi bir futbol sergileyemezdi. Strateji doğruydu ama pozisyon almada yanlışlar oldu. Bu da takımın pozisyon üretememesinin önemli bir nedeni oldu. Galatasaray'ın bireysel performanslarına gelince, oyunun belirleyicisi olan kenar ortalarında Amrabat, Umut ve Burak'ın oyunu zorlamaları etkendi.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ndeki konumu açısından maçı mutlak kazanması gerekiyordu ama olmadı. Dün akşamki maçın özeti saha koşullarıydı. Galatasaray elinden geleni yaptı ama yeterli olmadı.