Dün akşamki oyunun şifresinin sabırlı oyun olduğunu söylüyordu Abdullah Avcı. Fakat sabırlı oyunla yavaş oyunu karıştırınca etkisiz bir görüntü çıkıyor ortaya. Çünkü sabırla oynadığınız set oyununda çabuk olmadığınız zaman üretmek çok zor hale geliyor. Birde birebirlerde sorumluluk almayıp rakip savunma arkasına koşu yapamadığınız zaman sadece pas yapan ve topa sahip olan takım olarak kalıyorsunuz. Özellikle geriden oyun kurarken Emre Belözoğlu'nu daha öne itemememiz pozisyon bulmada kısır bir görüntü ortaya çıkardı. Maçın skorunu getiren golde tehlikeli bir durum dahi yokken Volkan'ın zamansız çıkışı pozisyonu tek vuruşluk net bir pozisyona çevirdi.
Romanya'nın en iyi yaptığı şey neydi dün akşam? Doğru savunma anlayışı ve doğru mesafelerle kompakt savunmayı çok iyi yaptılar. Hücuma çıkışlarında ise aynı beceri ve kalite yoktu belki ama yine de Marica'nın takımı öne taşıyan ve pozisyon üreten oyunu etkili ataklar yapmalarını sağladı.
İkinci yarı biraz daha tempoyu artırdık ama 2-3 net pozisyon da verdik. Yani dün akşamın özetinde sabırlı set oyununda çok yavaş kaldık, tempoyu artırdığımızda da net gol şansları üretemedik.
Doğru savunma yapınca...
Bireysel performanslara gelince; savunmanın göbeğinde Semih ve Ömer ile zaman zaman pozisyon hataları yaptık. Sercan Sararer niye 11'de diye düşündüğümüzde ilk yarının ortalarında bir pozisyonda iki kişiyi geçip orta yaptı. Sercan hep bu pozisyonu hayal ettiriyor ama o kadar kopuk oynuyor ki bu onun en büyük handikapı. Arda dün akşamın, arayan, araştıran, zorlayan ama bunlara becerisini katamayan oyuncusuydu. Gecenin özetiyse doğru savunmanın bir takımı nasıl galip getirebildiğini görmemizdi.