Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Kütüphaneler ve kitaplar arasında

Bundan böyle niyetim Sabah Pazar yazılarında kitaplara ve filmlere ağırlık vermek,kafamdaki yeni format bu... Pazarlarıhele böyle renkli bir ekte- siyasi konularda yazmak pek anlamlı değil... Ancak çok çok özel bir durum olursa yeniden o konulara döneriz...

Kitaplar deyince şüphesiz kütüphane kavramı yani kitapların muhafazası olgusu da çok önemli... Bizim memlekette kütüphane deyince ancak kamu kütüphaneleri akla geliyor... Aile ve kişi kütüphanelerinin çok çok sınırlı olduğu bir ülkedeyiz. Bu ülkenin en baba entelektüellerinin bile belli zaman sonra elindeki kitaplar sağa sola dağılıyor, atılıyor, yok oluyor... Bir ara rahmetli Ünsal Oskay'ın bütün kitapları Beyoğlu'ndaki sahaflara dağılmıştı, 1969-70 yıllarında ABD'den alınmış kitaplardı çoğu. Karısı bütün kitapları evden attırmış, zaten rahmetli Oskay akademik literatürü takip etme konusunda 1970'lerden ileri de gidemedi, hayatı boyu Adorno deyip durdu... Birçok yazar-çizerin kitapları da öyle sağa sola dağılıyor,kayboluyor... Sistemli ve kayıtlı olmayan kütüphaneler dağılmaya mahkum...

Bu sebeple geçen yaz başı Nagehan'la kütüphanemizi sistematize etme ve kayıt altına alma yönünde bir girişim yaptık... Aklımıza gelen bir kitabı aramak, bulmak büyük sorun haline gelmişti artık. Bunun üzerine kendisini araştırmalarından ve özellikle Türk Edebiyatı dergisindeki çok güzel yazılarından tanıdığım Ayşe Kasap'a başvurdum. Ayşe yetkin bir araştırmacı olduğu kadar da tanınmış bir kütüphaneci... Ekibiyle geldi ve çıfıt çarşısına dönmüş, üç yıl içinde üç kere taşınmaktan hiçbir düzeni kalmamış kütüphanemi adam etti, evrensel üniversite sistemi standartlarına göre sınıflandırdı... Şu an bilgisayarlarımızdaki sistemden bir kitabıma ulaşmam an meselesi, dahası bu genel İstanbul kütüphaneleri sistemine de eklendi, kitapların dağılıp gitme ihtimali de kalmadı... Sinema odamızdaki DVD'leri de aynı şekilde Ayşe'ye sistematize ettirmeyi düşünüyorum. Yavaş yavaş o oda da çıfıt çarşısına dönmeye başladı çünkü...

Şimdi kitaplara dönelim... Türkiye'de üniversite yayınları alanında en velud yayınevi İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları'dır, diğerleri sembolik düzeydedir genelde. Fakat Koç Üniversitesi ve Boğaziçi bu alanda atılım yaptılar son dönemde. Hem Koç hem Boğaziçi çok iyi kitapları peş peşe çıkarmaya başladı. Mesela şu an masamda Koç'tan çıkmış dört kitap var,hepsi çok iyi çevrilmiş,çok iyi sunulmuş nitelikli kitaplar... Popüler Türk kültürünün ve müziğinin incelenmesinde rakipsiz bir adam olan Martin Stokes'ın Aşk Cumhuriyeti:Türk Popüler Müziğinde Kültürel Mahrem adlı eseri,Stanford'dan Geregory Jusdanis'in kitabı Kurgu Hedef Tahtasında:Edebiyatın Savunusu,Ayşe Zarakol'un Cambridge'den çıkan özgün kitabının çevirisi Yenilgiden Sonra:Doğu Batı ile Yaşamayı Nasıl Öğrendi ve 20.asrın Doğu'ya bakış paradigmasını kırmış büyük entelektüel Edward Said'le ilgili Homi Bhabha ve W.J.Mitchell'in derlediği bir eser... Öte yandan İslami kanattan Küre Yayınları da gerçekten Türk entelektüel hayatını zenginleştiren çok değerli eserleri peş peşe yayınlıyor... Charles Harrison ve Paul Wood'ın muhteşem derlemesi Sanat ve Kuram: 1900-2000 her entelektüelin kütüphanesinde bulunması gereken çok önemli referans bir eser.

Bu arada geçenlerde Beyaz TV'deki Adalet Masası için röportaj yaptığım Kadir Topbaş'ı herşey bir yana bir icraatı için takdir ettim... O da şu an 62 kitabı bulan ve daha da devam edecek olan İstanbul'un Yüzleri Serisi... Hakikaten çok muhtasar ve o ölçüde yararlı çok güzel bir seri... İstanbul'un 100 romanından 100 filmine, 100 yalısından 100 hamamına, 100 ailesinden 100 sporcusuna, 100 esnafından 100 kuş evine daha aklınıza ne gelirse herşeyi ihtiva eden harika bir seri... Sık sık aklıma bir şey geldiğinde,dönüp dönüp okuyorum... Nevzat Bayhan,Enver Ercan ve Dündar Hızal'ı da kutluyorum...

Bu aralar masamın üstünde olan,okuduğum kitaplardan biri de Orhan Karaveli'nin Kendi Heykelini Yapan Adam başlıklı İlhan Selçuk biyografisi... İlhan Selçuk benim ailemde çok sevilen bir yazardı, bense hayatı ve dünyayı anlama çabası içine girip yoğun okumalar yaptığım dönemde Kemalizmin çıkmaz bir yol olduğu kanaatine vardım. İlhan Selçuk her koşulda Kemalizmin yılmaz savunucusu olmuş ve ne pahasına olursa olsun Kemalizmin iktidarda olmasını istemiş bir kalem. Yakın dönem medya ve siyaset tarihinde büyük iz bırakmış biri... Karaveli de Selçuk'la aynı perspektifi paylaşan bir yazar.Karaveli'nin diğer eserleri gibi bu kitap da Doğan Kitapçılık tarafından yayınlandı...Karaveli'nin Ali Kemal, Sakallı Celal ve Ziya Gökalp üzerine yazdığı kitaplar da şurup gibi keyifle okunuyor. Görgü Tanığı isimli anıları da okunmaya değer... Doğan Kitapçılık demişken bu aralar çok konuşulan "Osmanlı'nın muhteşem dönemleri" ile ilgili okuduğum bir kitabı da belirteyim... Fransız gazeteci Andre Clot'un hem Fatih hem Kanuni biyografileri okunmalı, çok akademik derinliği olmayan ama temel kaynaklar üzerinden sağlam bir portre çizen biyografiler bunlar... Kanuni biyografisi Epsilon'dan, Fatih ise Doğan'dan çıktı... İyi pazarlar dilerim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA