Yaz mevsiminin gelmeye başladığını iki olaydan anlarım. Birincisi; Serdar Ortaç'ın "single" çıkarmasıdır. İkincisi de benim bisiklet sezonunu açma çalışmalarımın başlamasıdır.
Gerçi bu sene yaz bir türlü gelmiyor ama bu hafta sonu, 2011 bisiklet sezonunu hayırlısıyla açmış bulunuyorum. Trafikte zaman kaybetmeyi sevmediğim için, merkezi noktalara yürüyerek gitmeyi tercih ederim. Havalar güzelleşince de işlerimi bisikletle halletmeye özen gösteririm.
BİSİKLET, MEDENİYETTİR
Bisiklet bir kültürdür, bir medeniyettir. Dünyanın bütün medeni şehirlerinde, bisiklet çok önemli bir ulaşım aracıdır. İnsanlar evlerinden işlerine bisikletleriyle gider. Böylece, saatler süren ofis hayatının hareketsizliğini de üzerlerinden atmış olurlar. Bu ülkede yerel yönetimler bir türlü bisiklete hak ettikleri değeri vermedi. Az sonra size, bisikletle ilgili yapılmış önemli bir projeyi ve sonuçlarını anlatacağım. Ama öncelikle, son iki günde yaşadıklarımla oluşturduğum uyarı listemi paylaşmak istiyorum. Aranızda pedal çevirmek isteyen olursa, bilgisi olsun diye...
Şehrin sahil şeridinin bir bölümü haricinde, özel yol olmadığı için mecbur otomobillerin arasındayız. Biz buna alıştık ama şoförler alışamadı maalesef; ani şerit değiştirmelere dikkat.
Kırmızı ışıkta beklediğinizde size gülüyorlar. Bisiklet dediğin durur mu hiç...
Şehrin önemli cazibe noktalarında bisiklet parkı yok. Yolunuz buralara düşerse, ara caddelerde bir direk aramak zorundasınız.
Yolda bisikletle gittiğinizde hâlâ dönüp dönüp bakıyorlar; yapacak bir şey yok...
BAKIN SİZ NORVEÇLİ'YE
Dedim ya size bir projeden bahsedeceğim diye. Molde, Norveç'in 30 bin nüfuslu kasabalarından biri. Molde, İskandinavya'nın büyük bir bölümünde olduğu gibi, bisikletin yoğun olarak kullanıldığı bir kent. 1995 yılında, Norveç'in iç piyasasında, akaryakıt fiyatlarının düşmesi, otomobil kullanımını artırıyor. Birkaç yıl içinde, şehirde hava kirliliği, gözle görünür oranda artıyor.
Belediye, bisiklet kullanımını yeniden teşvik etmek için bir proje başlatıyor. Bisiklet yolları yenileniyor, bisiklet kullananlara yıllık destek veriliyor ve şehrin cazibe noktaları bisikletle ulaşılabilir hâle getiriliyor. 10 yıl süren projeye, toplamda 20 milyon Euro harcanıyor.
SAĞLIĞA YATIRIM
2010 yılında, proje ilk meyvelerini vermeye başlıyor. Ölçülen hava kirliliği, 10 sene öncesindeki rakamların bile altına iniyor. Bu hepimizin beklediği bir durum. Ama asıl şaşırtıcı gelişme, devletin sağlık harcamalarında yaşanıyor. Molde şehrinde, sağlık harcamalarında yüzde 18 düşüş gözleniyor. Yani pedallar çevrildikçe; ilaca, doktora, hastaneye harcanan para azalıyor.
Kentlerimizi emanet ettiğimiz yöneticilerimize seslenmek istiyorum. Haklısınız, bisiklet popülerleştikçe, milyarlarca dolar harcadığımız o motorlu taşıt taşımacılığına rağbet azalacak. Belki yatırımlar daha zor amorti edecek kendini. Ama emin olun sağlık için harcadığımız onca para cebimizde kalacak. Yani bir cebinizden alıp, öbür cebinize koymuş olacaksınız. Sizce de değmez mi?