Kim kralmış, kim kraliçeymiş, kim en çok parayı kazanmış, kim en iyi şarkıyı kapmış? Kim, kim, kim? Bir tuhaf yarış, bir anlamsız rekabet... Ne kadar çok duyuyoruz bu soruları bir bilseniz. Her zaman yazıyorum; yaşamak için değil, ayakta kalabilmek, kalabalıklar içinde kendine bir yer açabilmek için bütün bu mücadele... Bütün bu hırsların içinde yaşarken ne yaptığını fark edemiyor insan. Bütün bunların içinde en değerli şeyin kendisi olduğunu ise hiç göremiyor. Kendi değerini ya da değersizliğini hep başkalarıyla olan ilişkisi içinde tanımlıyor. Ve hayat bu gürültü içinde geçip gidiyor. Bütün bunları niye yazdım? Günlerdir Hakan Altun aklımda. Bakınız, sağlık söz konusu olduğunda dünyayı unutuyor insan. Şöhret, şarkılar, albümler, çok satmalar, çok kazanmalar umurunda mı şimdi Hakan'ın? Ama ne yazık ki, sağlığı kötüye gidince anlıyor insan kendisinin ve hayatın değerini. Ve Ebru Gündeş. Bir zamanlar hayatında olan insanın yanında olan, ona moral veren Ebru'nun davranışı bu zor günlerinde Hakan Altun için ne kadar önemli, ne kadar anlamlı değil mi? Her şey yalan bu sahi çünkü. Ve hepimizin de sahiciliklere ihtiyacı var.