Ebru Gündeş yıllar önce iki yıl beraberlik yaşadığı, uzunca bir aradan sonra yeniden biraraya gelip 3 ay evli kaldığı avukat Ömer Durak'la yeniden birlikte mi? Önce bu sorunun yanıtını verelim. Hayır. Şimdilik birlikte değil. Ama şimdilik. Geçenlerde bir öğle yemeğinde buluştuk. Ve yıllar önceki bir anı geldi aklıma. Ömer Durak ile evlenmeden önce yine bir öğle yemeğinde buluşmuştuk. Yalnızdı, aklı da karışıktı. Ama belli ki yeni adımlar için cesaret bulamıyordu. Onun gibi ölümlerden dönmüş bir insanın hayatla ilgili çok da çekincelerinin olmaması gerektiğini, nasıl hissediyorsa öyle yaşaması gerektiğini söylemiştim. O yemekten sonra da Ömer Durak'ı aramış, konuşmuşlar, birkaç hafta içinde de evlenmişlerdi. Bu kez karşı karşıya geldiğimizde gülerek bunları anlattı. "Bakalım bu yemekten nasıl bir kararla kalkacağız?" dedi... Evlilik kararı aldığında Sezen Aksu, "Sular tersine akmaz" demiş Ebru'ya. O da suların tersine de akabileceğine inanarak evlenmiş. Çünkü yarım kalan bir duyguyu ya da hayatı tamamlamak istemiş. Şimdi hissetim ki birkaç yıl önce Sezen Aksu'nun sorduğu o zor soruyu kendi kendine soruyor Ebru ve bir karar vermeye çalışıyor. Peki ne değişti? Onu dinlerken bunun yanıtını bulmaya çalıştım ve şu sonuca ulaştım: Değişen bir şey var, o da Ebru Gündeş. Artık aynı insan değil. Böyle olmalarına rağmen hala aynı suyun içinde yüzmeye çalışıyorlar. Ama belki de suyun kaldırma gücü kalmadı artık. Çünkü onların, yani Ebru'nun, yani Ömer'in ağırlıkları değişti. Yani hayattaki duruşları, yani hayattan beklentileri, yani kendileri... O zaman şu soruyu soruyor insan: Bir duygu bitmese de, yeniden biraraya gelindiğinde aynı yoğunlukta yaşanabilir mi? Bir zamanlar sevdiğiniz kadın, bir zamanlar sevdiğiniz adam aynı insan değilse bile onu hala seviyor olabilir misiniz? Bunun yanıtını bulmak için yeniden evlenmek mi gerekir? Ne çok soru değil mi? Biz bile bu kadar çok soru sorduğumuza göre; Ebru Gündeş'in yaşadığı ikilemleri sanırım siz de tahmin edebilirsiniz. Ne diyorsunuz; evlenir mi, evlenmez mi? Ve bunun adı aşk mı, alışkanlık mı yoksa bir daha onun gibi birini bulamama korkusu mu? Hangisi? Yanıtlarınızı bekliyorum.