Son günlerde tanıştığımız 'paralel devlet' kavramı meğer bizde yerleşik bir yönetim geleneği imiş. Nereden mi anladım? Muhteşem Yüzyıl'da olup bitenden...
Bir Kanuni'nin yönettiği devlet var, bir de 'ondan içeru' başka devlet. Ve ayrıca bir de Hürrem Sultan'ın inisiyatif kullandığı bir diğer yapılanma mevcut. Dizide iddia edildiğine göre; koca cihan padişahı Kanuni, devleti yönettiğini sanıyor ama Piri Reis'in organize ettiği ve Yeniçeri tarafından desteklenen, Atmaca'nın istihbarat şefliğini yürüttüğü, Şehzade Mustafa'yı başa geçirmeyi amaç edinmiş bir 'paralel devlet' var. Bunun yanında Hürrem Sultan da, Mustafa'nın yerine kendi oğullarından birini tahta çıkarmak için Rüstem Paşa ile birlikte saman altından su yürütmekte.

SÜMBÜL'ÜN KAHVESİ
Diyeceğim o ki, günümüzde yaşananlar ile dönem dizileri arasında 'paralellik' kurmak pek kolay... Bu arada günümüzün kahve zincirlerinin atasının da bizim Sümbül Ağa olduğunu öğrendik. Keşfettiği 'kahve' adı verilen yeni 'şerbeti' şimdilik millete beğendirmek için büyük güçlük çekiyor. Ama padişahın kulları; Hürrem Sultan'ın da bu yeni içeceği pek sevdiğini öğrenince, karar değiştirdiler. Dizi, o anda bir kahvehaneler zinciri firmasının reklamıyla bölündü. Ne tesadüf ama?
İşte ben 'yerleştirme' diye buna derim!
Şimdi sıra Sümbül Ağa'nın oynayacağı reklam filmlerine gelmiştir herhalde...