Ve sonunda oldu... Benzinin litresi 5 lirayı geçti. Allah'ın bizlere bahşettiği en önemli nimetlerden biri, yetişmesi de, toplanması da, işlenmesi de pek zahmetli zeytinin yağını; toptancı, üreticiden litresi 5 liraya alıyor! İster inanın, ister inanmayın, zeytinyağı ile benzinin litresinin aynı fiyata satıldığı tek ülkeyiz maşallah!
Peki benzin niye bu kadar pahalı? Artık sebebini hepimiz biliyoruz.
100 lira verip depomuza doldurduğumuz benzinin 65 lirası KDV ve ÖTV olarak devletin kasasına giriyor da ondan. Hazinesinin altın ve dövizle dolmasıyla övünen, bütçe açığını sıfırlayan, IMF'ye borcunu ödeyen şu koca Türkiye'ye, vatandaşından benzin haracı almak yakışıyor mu?
Yapılacak tek şey var: Benzin almamak!
Pek sayın özel araç sahipleri, bir hafta boyunca benzin istasyonlarına yanaşmayın; bakın neler olacak. Dünyayı yöneten çok uluslu petrol şirketlerinin gözü hayretten faltaşı gibi açılacak. Başlayacaklar baskıya... Hükümet de vergileri indirmek zorunda kalacak ve akaryakıt fiyatları ucuzlayacak.
Ben şahsen ilk adımı attım bile... Gidip kömürlükteki eski bisikletime bakım yaptırdım. Eşime de yeni bir bisiklet aldım. Artık pedala kuvvet. Yakın mesafelerde kontak açmak yok. Zorunlu olmadıkça, otomobil tekerleği döndürmek yok. Hayattaki tek hobim olan iki klasik otomobilimi de internet üzerinden satışa koydum. Benim yaşlı teyzeler satılana kadar garajda tozlarını alacağım, o kadar. Hem eylem, hem tasarruf, hem çevreye katkı.
Benzin zammıyla ilgili en komik protestoya ise internetteki bir videoda rastladım. İki genç "Vaaay, demek benzin 5 lira oldu; o zaman hemen yarışalım" deyip yan yana start almaya hazır otomobillerine biniyorlar. Kontağı açıp "Iınnn, ıııınn" diye gaza basıyorlar. Sonra kontakları kapatıp araçlarından iniyorlar ve koşarak yarışmaya başlıyorlar!
Protesto konusunda bu denli yaratıcı bir milletin, bu zamları aşağıya çekeceğinden şüphem yok.