Burcu Güneş eğer Los Angeles'ta doğmuş olsaydı, şimdi Mariah Carey'nin, Whitney Houston'un değil de onun şarkıları 'klasik' listelerinde yer alıyor olurdu.
Sakın abarttığımı düşünmeyin. Fikrimde son derece samimi ve ısrarcıyım: Burcu Güneş, Türkiye'de popüler müziğin en iyi üç sesinden biridir. En büyük şanssızlığı ise bugüne kadar onun imajını parlatacak, basın ve halkla ilişkilerini düzenleyecek 'kurumsal' bir menajer ile karşılaşmaması ya da o 'kurum'a kendisini teslim etmemesidir.
Bunları yeniden düşünmeme sebep olan, Burcu'nun son albümü Gül Kokusu oldu. Albüme ismini veren Gül Kokusu'na bayıldım. Özellikle Taşkın Sabah'ın düzenlemesi müthiş. Mustafa Ceceli'nin elinin değdiği şarkılar da hemen kendini belli ediyor. Geçen yılın bana göre en iyi şarkılarından biri olan ve dört ayrı single düzenlemesiyle müzikseverlerin kulaklarının pasını silen Oflaya Oflaya da haklı olarak albümdeki ayrıcalıklı yerini almış. Hele yılların şarkısı Bir Sevgi İstiyorum; Hüseyin Karadayı'nın şahane düzenlemesi ve Burcu'nun kadife sesiyle öyle bir Bossanova/Salsa haline dönüşmüş ki, insan dinlerken beş dakikalığına Küba'ya gidip gelmiş gibi oluyor.
Sıradan seslerini zıpır şarkıların ardına gizleyip zirvelerde hava basan şarkıcı prototipleri; Burcu'yu dinlerken, uzaklara kaçıp gitmeyi düşünüyorlar mıdır acaba?