Daha dün bu sütunlarda ünlü Sophie'nin Seçimi filmine taş çıkartacak gerçek bir dramı yazmıştım.
Karslı ailenin, iki evlatlarından birinin hayatta kalabilmesi için nasıl zorlu bir tercih yapmak zorunda kaldıklarına değinmiştim.
Önceki
gece hayat yeniden kalemi eline aldı ve bir başka ünlü film Slumdog Millionaire'in pabucunu dama atacak bir senaryo daha yazdı.
Yarışmacı Gülsün Veli, asgari ücretle çalışan bir temizlik görevlisiydi.
Karşısına çıkan 125 bin lira değerindeki soru şöyleydi: "Latince'den dünya dillerine geçen ve anlamı 'yıkayacağım' olan kelime hangisidir? a) Armatür b) Lavabo c) Jakuzi d) Şampuan..."
Gülsün düşündü, taşındı; "Hiçbir fikrim yok ama içimden lavabo demek geliyor" dedi. Sonra olası bir yanlış cevapla 45 bin lira kaybetmeyi göze alamayıp 60 bin liraya razı olarak yarışmadan çekildi.
Oysa doğru yanıt, içine doğmuş olduğu gibi 'Lavabo' idi...
Lavabo... Temizlik görevlisi Gülsün'ün her gün defalarca temizleyip parlattığı obje.
Latince'deki karşılığı ise 'Yıkayacağım.' Yani Gülsün'ün yine her gün defalarca amirlerine, müdürlerine söylediği kelime...
125 bin liralık soruya kadar gelerek, herkesin takdirini kazanan Gülsün'ün belki de tek şanssızlığı; bir gencin hayatındaki tüm tecrübelerinin yardımıyla ve adeta 'ilahi bir güçle' Hindistan'daki Kim Milyoner Olmak İster? yarışmasının büyük ödülünü kazanmasını anlatan Slumdog Millionaire filmini seyretmemiş olmasıydı... İzleseydi, belki de içinden gelen o sesi takip etmekte tereddüt etmeyecekti.
Hayat, bir kez daha kalemi eline almış, 'Benden daha iyi senarist yok' demişti. İzleyenler acı acı 'Gülsün' diye...