Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bülent Ortaçgil vakası

Sevgililer Günü'nde sevdiğinizle el ele, Bülent Ortaçgil'in üç metre önünde, onca kalabalığın tam orta yerinde, ustanın 'Eylül Akşamı' şarkısını dinlemekten daha romantik ne olabilir?
Biliyorum, kimse görmemiştir ama o akşam Garajİstanbul'dan gökyüzüne, iç içe geçmiş kırmızı kalpler yükselip duruyordu...
Hadi biz; onun ve Fikret Kızılok'un nağmeleriyle büyüdük; peki yanı başımızdaki 18 yaşında genç kızın, kolu sevdiğinin boynunda, tüm 40 yıllık Ortaçgil şarkılarına eşlik etmesine ne buyrulur?
İşte 'klasik' bu demek... İşte nesiller boyu insanların yüreğine dokunmanın sırrı burada...
Yıllarca birbirinden habersiz, kaderin verdiği randevuya tam zamanında yetişeceklerini bilmeden, birbirlerinin ayak izlerine bastıklarının farkında olmadan, birbirlerine doğru koşmuş kalplerin hikayesini; Eylül Akşamı'ndan başka hangi şarkı bu kadar güzel anlatabilir?
"Onca yıl sen burada, onca yıl ben burada, yollarımız hiç kesişmemiş şu Eylül akşamı dışında... Belki benim kağıt param, bir şekilde, döne dolaşa senin cebine girmiştir... Belki aynı posta kutusuna, değişik zamanlarda da olsa, birkaç mektup atmışızdır... Aynı karpuz dilimi gibi batışını izlemişizdir deniz kıyısında... Aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede belki de birkaç gün arayla... Olamaz mı? Olabilir..."
Yaşşa be Usta...
Kim bilir tedrisatından daha kaç aşk geçecek...
Kim bilir daha kaç aşığı mezun edeceksin gitarının akademisinden...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA