Eğer dizinin mayası tutmuşsa; yapımcılar, yönetmenler, senaristler için 'yenilik' aynı zamanda 'risk' anlamı taşır. Bu nedenle dizilere yeni bir karakter ekleniyormuş gibi görünse de, daha önce reyting almış bir karakterin 'devamı' tercih edilir.
TAKTİK AYNI!
Geçen hafta Öyle Bir Geçer Zaman ki de sözde yenilerin nasıl eski karakterlerin devamı olduğunu yazmıştım.
Mete'nin yerini alan Osman'dan, Osman'ın yerine forma giyen minik Deniz'den, Balıkçı'nın yedeği Kitapçı'dan vs... söz etmiştim.
Muhteşem Yüzyıl da aynı taktiği benimsemiş görünüyor.
Engin Günaydın'ın canlandırdığı, Sümbül Ağa'ya rakip Gül Ağa'nın yerini son bölümde Kiraz Ağa alıverdi. Valide Sultan'ın ölümünün ardından ortaya çıkan 'dalavereli otorite' boşluğunu ise Süleyman'ın süt annesi Afife Sultan dolduracak gibi görünüyor. Malkoçoğlu'nun yerine ise bu sezon Ozan Güven aday görünüyor.
Hürrem'e ise alt ettiği Prenses ve Mahidevran'dan sonra bir başka cazibeli rakip gerekiyordu. O da bulundu.
Cansu Dere'nin canlandırdığı Firuze, Hürrem'in canını bir hayli sıkacak gibi görünüyor.
Bu arada Cansu Dere'nin sıkı oyunculuğu ile diziye lezzetli bir çeşni kattığını da söylemeliyim.
NEYDİ O HAL?
Dizinin en yakışıklısı Mustafa'ya ise yeni bir romantik aşk bulunması gerekiyordu. Aranan acil kan, ormanda bulundu.
Hangi ormanda mı? Manisa'nın Sherwood Ormanı'nda (!) Neydi o Mehmet Günsür'ün elinde oku ve giyim kuşamıyla, Robin Hood kopyası halleri?