Öyle Bir Geçer Zaman ki'de Aylin, karnı burnunda mahalleye gelir. Herkes hayırlı doğumlar dilerken, amcasının karısı ve kızı onu adeta sorguya çeker:
YENGE: Doğum yakın mı?
AYLİN: Evet.
YENGE: (Dudak büker) Valla bazısı çok karşı o işe...
AYLİN: Bazısı nasıl doğurmak istiyorsa, öyle doğursun. Ben karışmam.
O da bana karışmasın.
KUZEN: Kız bunun dili de pabuç kadar ha!..
YENGE: Valla bazısı o pabuca bi basıverir, görür o zaman gününü...
Yeni sezonda Aylin'in sezaryen yaparken hayatını kaybedecek olması, tartışmalara yeni bir boyut kazandıracağa benziyor.
Bu arada dizinin sezon finalinde de bazı 'arızalar' vardı.
Ali Kaptan motorla gemiye ulaşmaya çalışırken deniz bayağı bir dalgalıydı ama beş dakika sonra gemiden ayrıldığında ortalık sütlimandı. (Eh, bize de kaptan ehliyetini boşuna vermediler yani) Bir de kıyıya 500 metre mesafede saatlerce yanan tankere müdahale edecek bir tane söndüren gemisinin bulunmaması da ilginçti.
Ayrıca bizim Hollandalı Carolin, 'Teşekkürler Tanrım'ı niye İngilizce söyledi, onu anlayamadım.