TNT'nin pazar gecesi görücüye çıkardığı yeni komedi dizisi Huzurum Kalmadı'yı beğendim. Tıpkı Geniş Aile, Aşağı Yukarı Yemişlililer ve Leyla İle Mecnun gibi kendine özgü bir mizah dili var. Özellikle gençler arasındaki esprili diyaloglar için belli ki çok kafa patlatılmış.
Dizi, eski Yeşilçam güldürülerinin izlerini de taşıyor. Hüzün ve kahkaha nöbetleşe sahne alırken, özellikle kuşak çatışması ekseninde mizah diliyle verilen mesajlar diziye toplumsal bir misyon yüklüyor.
Televizyon sektörüne ve özellikle de diziler dünyasına komik göndermelerde bulunmaktan da geri durmayan Huzurum Kalmadı, ilk bölümünde İffet dizisine de bir mektup yazdı. Ali Sunal'ın canlandırdığı huzurevi sahibi, sokakta bir kadının başını otomobilinin penceresine sıkıştıran adama "Hayrola?" diye sorunca adam gayet sakin yanıtladı: "Yengenle şöyle Belgrad Ormanları'na gidelim dedik, hazırlık yapıyoruz." Pansiyon sahibi önce kinayeli bir şekilde arkada camla becelleşen kadından özür diledi: "Kusura bakma İffet Yenge 'arkanda' kaldık..." Sonra söylene söylene uzaklaştı: "Tövbe, tövbe... Mahalle sapık doldu ya... Taşınmak lazım artık buralardan..."
Sanırım Ali Sunal'ın bir an önce terk etmek istediği, şiddet ve cinsel istismarın kol gezdiği diziler mahallesiydi...